
Gittim: Müfit Can Saçıntı – Bir 80’ler Hikayesi
10 Mayıs 2025İmkansızlıklar içinde bir imkan yarattım kendime. Hastaneye diye çıkıp Bucak Bucak gezdim… Tarih 21 Nisan 2025… Malumunuz iki yıldır mahrumiyette görev yapmaktayım. Etrafımdaki ilçelerde Göz doktoruna yakın tarihli sıra bulamayınca 120 km uzaktaki hastaneye sıra almak zorunda kaldım. Madem o kadar yol yapıyorum, gittiğime değsin dedim ve gitmişken ayak üstü birkaç tarihi yere dokundum. Bunlardan biri Susuz Han, biri İncir Han bir diğeri ise Kremna Antik Kenti oldu. Daha fazla yerde ziyaret edebilirdim fakat hastane biraz uğraştırdı. Yine de tarihi altyapısı ile kültürel gezi rotası oluşturmak isteyenlere Bucak çok güzel bir konum!
Susuz Han’a gittiğimde Selçuklu kervansarayının taş duvarları arasında kendimi 800 yıl öncesinde buldum. Tarihi yapıları ve hikayelerini çok ilginç buluyorum. Her bir taş sanki zaman kapsülü gibi…
Susuz Han Hakkında Kısa Bilgi
-
Ne Zaman Yapıldı?: 13. yüzyıl, II. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemi.
-
Nerede?: Bucak, Susuz Köyü, Antalya-Burdur yolu.
-
Ne İçin Kullanılırdı?: Antalya-Konya kervan yolunda tüccarların konaklama ve dinlenme noktası.
Susuz Han Nasıl Gidilir?
Öncelikle Susuz Han nerede? Çok ayakaltı bir yerde. Zaten kendisi de bir Kervansaray olduğu için bu kadar ayak altında olması çok normal. Burdur’un Bucak ilçesinde, Antalya-Burdur yolunda, Susuz Köyü’nde yer alan bu han, 13. yüzyılda Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılmış. Antalya-Konya kervan yolunda tüccarların mola noktasıymış. Antalya-Burdur yolunda Susuz köy kavşağına geldiğinizde birkaç km içeri girmeniz gerekiyor. Eğer Navigasyonla gidiyorsanız ki öyle gitmenizi şiddetle tavsiye ederim. Navigasyon sizi köy içinde otların sardığı bir bahçede ağaçların arasında küçük bir yapıya götürecek. Tam olarak terk edilmiş bir bahçede terk edilmiş bir han, bir saray… Ben kervansarayın bahçesinde bulunan patikamsı bir yoldan traktör çıktığını gördüğüm için ilk başta biraz şüphelendim. Burasının özel mülk olabileceğini düşündüm. Fakat görünüş sizi yanıltmasın…
Ne Hissettim?
Hislerim anlatmak biraz zor. Fakat Hatay’da yaşıyorken Payas ilçesinde bulunan Payas kalesinin yanındaki Sokollu Mehmet Paşa Kervansarayı’nın (Bu arada bu kervansaray için blog yazmamış olmaktan utanıyorum) hali için üzülüyordum. Aktif olarak kullanılmasına rağmen yeterince aktif olmadığını düşünüyordum ancak özür dilerim. Orası yeterince aktif ve bakımlıymış…
Sanırsın Dingonun Ahırı
Susuz Hanı ilk gördüğümde dediğim gibi özel mülk olduğunu düşündüm ve köy içinde kervansarayın nerede olduğunu Google’dan bakacaktım. Yarım yamalak bahçe duvarlarının içindeki ağaçların ortasında, yabani otlarla kaplanmış ve kaderine terk edilmiş bir yapı! Sanırsın tarihi bir kervansaray değilde dingonun ahırı!
Öz Vatanında Parya!
Susuz Han’ın bahçesine girdiğimiz nokta kervansarayın arka tarafına tekabül ediyordu ve düz duvarlardan, oluklardan sarkan zincirlerden ve gözetleme yarıklarından başka bir şey gözükmüyordu. Yapının duvarlarındaki bazı taşların pürüzsüzlüğü yapının restorasyondan geçtiğini biraz makyajlandığını belli etse de yapının ön tarafına gelindiğinde heybetli bir demir kapıya vurulmuş kalın zincirler Necip Fazılın “Öz yurdunda garipsin, Öz vatanında parya” dizelerini aklıma getirdi.
Kültürel Miras
Şunu söylemekte istiyorum; bu demir kapının etrafını süsleyen devasa süslemeli taşlar Selçukludan kalan bu yapıyla az da olsa ilgilenildiğini hissettirdi. Bu güzel bir şey. Birde bunun yanında bu işlemeli taşlar, semboller ve simgeler selçuklu zamanından kalma tarihi bir yapıyı süslemekte. Mısır’ın Sharm bölgesine gitmek nasip olduğunda orada yeni nesil bir camii inceleme fırsatı yakalamıştım ve hatırlıyorum da aynı motifler ve aynı semboller ve üstelik aynı işçilik. Değişen pek bir şey yok gibi. Bu bende biraz üzüntü yaratıyor. Sebebi ise şu; bizim atalarımızın maalesef bize bıraktığı pek bir kültür mirası yok sanırım. Mesela İtalya’dan tarihi yerlerin fotoğraflarına baksak evet burası İtalya’ya benziyor diyebiliriz. Aynı şeyler için Fransa, İspanya ve Almanya içinde geçerli olabilir. Belki Almanya ile Fransa biraz karışabilir ama kendilerini yansıtan karakterisktik özelliklere sahipler. Oturmuş bir kültürleri var. Ama ne bileyim biz Türklerde bunu söylemek biraz zor. Bilmiyorum belki de ben çok cahilimdir ve boş yapıyorumdur.
Gitmeli misiniz?
Kesinlikle! Gidin, görün, paylaşın, başkalarına tavsiye edin ve buranın katma değerini attırın. Çünkü burası bizim milli servetimiz, kültürel hazinemiz. Buralara rağbet etmeliyiz ki kıymeti bilinsin ve unutulmasın. Susuz Han, Bucak’ta gezilecek yerler arasında gizli bir hazine. Bu haliyle belki 30 dakika ayırmanız yeterli olacaktır ancak 30 dakika bile olsa ayırın ve gidin görün. Giriş ücretsiz, ama lütfen çöp bırakmayın, bu mirası koruyalım.
Burası Aktif Olarak Kullanılamaz Mı?
Son olarak daha Bucak hakkında yazacağım ama eklemek istediğim bir konu daha var. Payas’ta bulunan Sokollu Mehmet Paşa Kervansarayından bahsetmiştim. Burası aktif olarak kullanılıyor. Hani Susuzhan’da kar etmese de, sadece katma değeri için küçük bir kafeye ya da dinlenme tesisine çevrilse çok güzel olmaz mı diye merak etmekteyim. Ki zaten burası hemen hemen yol üzerinde bulunuyor, hem de adı üstünde kervansaray. Antalya Burdur karayolu üzerinde soluklanmak isteyen şoförler için tarihi bir durak olur hem de gerçek işlevini yerine getirirdi.
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.