En son izledim yazısından sonra birçok güzel dizi, film ve tiyatro oyunu izledim ancak tembellikten ve odaklanma probleminden dolayı yeni yazı sayfası açıp, aklımdakileri ve hislerimi yazamadım. Fakat bu gece uykusuzluğa biraz direnip Hevesli İnsan Bilim Akademisi Hatay ile tekrar izlediğim Av Mevsimi filmi hakkında, filmden sonra yapılan sohbet esnasında şekillenen düşüncelerimi yazmak istiyorum. HİBA yani Hevesli Bilim Akademisi Hatay hakkında başka bir yazı yazıp onlarında blogumda var olmasını ve kendi kişisel tarihimde yer edinmesini istiyorum. Şimdi filmde aklımda kalanları, hissettiklerimi ve sohbete göre şekillenen düşüncelerim.

Av Mevsimi Filmi

Polisiye filmlerin ortalamasının biraz altında fakat Türk filmlerinin ise tabii ki ortalamasının biraz üstünde. Peki neden böyle düşünüyorum? Çünkü; filmin türü tam olarak belli değil. Hatta internette araştırırsanız çoğu internet sitesinde farklı farklı türlerde kategorize edildiğini göreceksiniz. Benim için filmin türü ise dram ve suç. Filmin türüne özellikle gerilim diyenlere nerede gerildiniz diye sormak istiyorum. Ayrıca böyle kategorize etme sorunu yaşanmasının sebebi de anlatılmak istenen olay örgüsü ve karakter gelişimleri yetersiz olması olabilir. Katıldığım etkinlikteki diğer kişilerinde fikirlerinden yola çıkarak söylemek isterim ki film bir cinayet üzerinden Türk toplumunu salt gerçekçilik ile anlatıp kendimize dışardan bakmamızı sağlıyor. (Bundan yönetmenin ve senaristin haberi var mı bilmiyorum.)

Av Mevsimi Filmi Ne Anlatıyor?

Filmdeki her bir karakter yaşadığımız Türk toplumunun normlarında yeri olan ve iyi bir insan olarak görülen karakterler. Mesela Şener Şen‘in canlandırdığı Ferman karakteri tam bir baba karakteri değil mi? Etrafımızda böyle insanlar vardır. Ne yapıyorsa başarıyla yapar, herkes onun sözünü dinler ve kimseyi mağdur etmez. Herkese mutlaka bir iyilik yapmıştır. Herkes onu çok sever. Cem Yılmaz‘ın canlandırdığı İdris karakteri ise tam bir Karadenizli, deli dolu bir karakter. Karısını çok sever hatta çok sevdiğinden dolayı onu çok kıskanır. Hatta o kadar kıskanır ki onu öldürmeyi bile düşünür. Buradaki ironiyi görüyor musunuz? İşte film bize hayatımızda sürekli karşılaştığımız günlük klişeleri farklı bir düzlemde izletiyor. Bu klişeleri her gün yaşayıp normal olarak görsek de, toplumun normları bu insanları “aaaa ne kadar iyi insan” olarak kategorize etse de aslında teorik olarak hepsi yanlış kararlar alıp veren, etrafına şiddet, öfke ve kıskançlıktan başka bir şey getirmiyorlar. Peki neden böyle sorusunu soracak olursak konuyu irdeledikçe farklı teoriler konuşulsa dahi sonuç olarak pratikte toplumumuz ve bizler aynı kalmaya devam edeceğiz. Ferman baba rolünde, İdris deli dolu âşık, Asiye özgür kız gibi gibi…

Cinayeti Kim İşledi, Neden İşledi?

Filmin senaryosu sizi tatmin etti mi? Açıkçası beni tatmin etmedi. Çünkü mevzu polis ve cinayet olunca daha komplike bir senaryo olması gerekiyor. Bu senaryo katilin kim olduğunu bulmak için çalışmıyor. İlk başlarda, karşımıza bir kaç tane katil şüphelisi çıkartıyorlar fakat senaryonun ilerleyen bölümlerinde asıl olayın cinayeti kimi işlediği değil, neden işlediği olduğunu görüyoruz. Katil şüphelileri içerisinde şiddet yanlısı sevgili, namus cinayeti işleyecek aile, aldatılan koca seçeneklerini görüyoruz. Hepsininde cinayeti işlemek için sebepleri var. Karşımıza bu seçenekler çıktıktan sonra seyirci olarak akıl dolu bir zeka oyunu olsun, bir yanıltma olsun diye bekliyoruz fakat film henüz yarısına gelmeden cinayetten şüpheli olan 3 kişiden 2’si eleniyor ve karşımıza gerçek katil kalıyor. Bu durumda cevaplanması gereken soru cinayetin kimin işlediği değil, neden işlediği oluyor.

Şener ŞEN ve Cem YILMAZ Sanatçılığı

Şener Şen artık yaşını başını almış, arkasında onlarca karakter ve film bırakmış bir aktör. Sürekli bizi güldüren, yüzü gülen, konuşmasa bile yüzüne baktınız mı gülesiniz gelen bir aktörün Kabadayı filminde farklı bir rolde gördükten sonra Av Mevsimi’nde yine ters köşe bir karakterde görüyoruz. Hani çok klişe ama şarap yaşlandıkça değerleniyor ya, işte yaşlandıkça tecrübesi, bilgisi artmış, hayat felsefesi oturmuş bir aktör var karşımızda. Verilen her türlü role ustalıkla giriyor ve karakteri yaşatıyor. Şener Şen’i izledikçe her filmin sonunda ayakta alkışlamak istiyorum. HİBA Hatay’ın düzenlediği bu film etkinliğinde Av Mevsimi’nden sonra Kibar Feyzo’yu izledik. Kibar Feyzo’da da Faşo Ağa rolünü canlandıran Şener Şen’i yine farklı farklı rollerde birçok filmde görmek isteriz. Cem Yılmaz ise gerçekten ortayaşlarının sonuna yaklaştığını karakterinin ve tarzının oturmaya başlaması ile belli ediyor. Artık tecrübelerini, bilgilerini seyirciye kendi tarzında anlatmaya başladı. Av Mevsimi ilklerden biri oldu ama devamında Kara komik filmler ve Pek Yakında gibi filmlerle yaptıkları komik Cem Yılmaz’ın takipçileri tarafından pek beğenilmese de Entelektüel Cem Yılmaz’ın takipçileri tarafından sevilen yapıtlar oldu.

Aşağıdaki Instagram gönderisinden HİBA Hatay Instagram sayfasına gidebilir, etkinliklerini takip edebilirsiniz. Gençlerin okul dışında da sosyalleşecekleri böyle ortamlara ihtiyacı var.

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

HİBA Hatay (@hibahatay)’in paylaştığı bir gönderi