Savaş İnsanlar Arasında Değil, Devletler Arasında Olur!
7 Kasım 2021Şiir, Kimsenin Hükmedemediği Ve Kimsenin Fethedemeği Bir Yerden Gelir
15 Kasım 2021Hafta sonu, çıkayım biraz temiz hava alayım dedim ve Atatürk Parkına gittim. Maalesef insanın umduğu ile bulduğu bir olmuyor. Neyse yine de bir tur atayım öyle dönerim dedikten sonra parkın diğer tarafında futbol oynayan çocukları gördüm. Oynadıkları alanı tam karşıdan gören bir bank buldum, bankta oturdum çocukları izliyorum. Bu çocuklar muhtemelen 7 ile 10 yaş arasındalar. Parkın içimi bayan müdavimlerinin aksine İsimleri gayet modern ve Türkçe. Rüzgar, Aras, Berke, Aytun ve Yağız… Bu isimler, Atatürk Parkını mülteciler haricinde başkalarının da kullandığını görmek için çok açık bir ispat. Yine de maalesef parkı kullanan bireylerin oluşturduğu kitle pek iç açıcı değil. Yine de buradan başka evime yakın ve ayak altında olan bir park bilmiyorum. Gerçi bilsem kesin orayı da mülteciler, bize garip gelen kültürleri ile istila etmiş olacakları için orayı da kendime yabancı bulacağım. Maalesef bu huyumu hiç sevmiyorum ancak kabul ediyorum. Irkçıyım.
Futbol oynayan çocukların içinden biri; “bakın şimdi ne yapacağım” dedi ve ağzındaki sakızı havaya attı, tam yarım vole vuracaktı ki ıskaladı. Ardından ıskaladığı sakızı çimlerin üzerinden aldı, başka bir çocuk; “dur lan salak mısın atma onu ağzına yere değdi o!” dedi. Hiç bizim çocukluğumuza benzemiyor. Biz ismi Rüzgar, Aras, Berke, Aytun ve Yağız olmayan yeni yeni büyümüş eski çocuklar için mesela 3 saniye kuralı vardı. Yeri düşen bir şey üç saniye içinde yerden alınıp yenilebilirdi. Gerçi bu sakız için söz konusu değil ama yine de değişik isimli ve modern dünyada büyüyen çocuklarla aramızdaki çok büyük farklardan biri olarak geldi gözüme, o yüzden bahsetmek istedim.
Sonra yerden sakızı alan çocuk sakızı hafifçe havaya fırlattı, havada hafifçe süzülüp yer çekimini hatırlamaya başlaması ile sakızın yere doğru düşmesi bir oldu. Yere doğru düşen sakıza ayağının üzeriyle vurarak tekrar gökyüzüne ivme kazandıran çocuk sakızı havada ağzıyla yakaladı. Yaptığı büyük bir marifetmiş gibi ellerini yumruk yaparak kollarını gökyüzüne doğru iki yana açtı, dizlerinin üzerine çöktü ve zafer çığlıkları atmaya başladı! Kesinlikle bu bir zaferdi. Youtube’da izlediği, Mesut Özil’de dahil birkaç futbolcu kadar yetenekliydi. Sanırım bir an kendisini onların arasında gördü. Diğer çocuklar Rüzgar, Aras, Berke, Aytun ve Yağız arkadaşlarının bu yaptığına modern bir tepki olarak çok şaşırdı… Sonra hep bir ağızdan dediler ki; Muhammed Ali ne kadar iğrençsin ya!
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.