Alıntı: Afili Hafiye Kitap Alıntıları
20 Eylül 2024Ot Dergisi’nden tanıdığım Murat Menteş’in Derde Deva Randevu serisini severek okumuş, Garanti Karantina şiir kitabına hayran kalmış, “Ulan bu adamın kitapları okunur!” dedikten sonra birkaç kitabını alsam da okunacaklar sıramda gezdirmiş ve şu an bu gezdirme sürecini çok uzattığım için kendimden utanıyorum. Velev ki ben her kitap bitirdikten sonra “Ulan ne kerizim, kitap okumak yerine dizilere sarıyorum.” diyerek kendimden utanıyorum. Ki Hatay’da yaşadığım deprem sonrası gezdirdiğim bütün kitaplar yok oldu. Bu da bana bir ceza işte!
Murat Menteş’in roman türünde okuduğum ilk kitabı Fink’ti. İlginç olaylar döngüsünü olduğu gibi de anlatsa ilginç zaten ama ilginç bir dille anlatması muhteşemdi. Fink’te Murat Menteş zehrini almış olmama rağmen diğer romanlarını okumaya geç kalmama kızıyorum. Bu konuyu da uzun uzun anlatıyorum ki hani merak eden varsa geç kaldığını anlasın, hemen kalkıp okusun diye!
Kitabın Anlatım Dili
Murat Menteş’in anlatım dilinin türü, öbeği, şablonu var mıdır bilmiyorum ama bu anlatım dilinden çok hoşlanıyorum. Üstelik bu anlatım dili çok özel bir dildir. Herkes yapabilir ama sadece bazıları cuk oturtur. Diğerleri ise insanı tilt eder, eğreti durur. Murat Menteş’te ise bence sırıtmayan bir anlatım dili bu. Sürekli başka örneklerle pekiştirilen konu, yazarın ne kadar dolu olduğunu ve okudukça sadece bir aklın değil, birçok aklın ortak yapımı olduğunu düşündüren bir anlatım. Kitabı okurken sürekli alıntıları googlatıyorum, kitapları okunacaklar listeme ekliyorum, bu bahsettiği kişi kimmiş diye araştırıyorum. Bu yönüyle kitabın anlatım dilini çok sevdim. Sadece kişisel zevkimden söyleyeceğim, olmasaymış da olurmuş dediğim tek nokta çok fazla Osmanlıcadan kalma ve günümüz dilinde aktif olarak görmediğimiz kelimelerin abartılarak kullanımı. Hee gereksiz mi? Değil. Çünkü karakterin inşası bu kelimeleri kaldırıyor, çok mu gerekli? Bilmiyorum, bana düşmez ama boş yapmaktan da kendimi alamıyorum.
Afili Hafiye Kitabın Konusu
Kitabın konusu hakkında neler diyebilirim bilmiyorum çünkü bu yazıyı okuyup da kitabı okumak isteyenler olursa onların sürprizlerini kaçırmak istemem. Kitap fantastik bir polisiye romanı. En benim diyen fantastik dizi/filmlerde bile nadir görülen mükemmel bir olay örgüsü içinde kim nerede ve ne yaşıyor merakı içindeyiz. Okudukça bilmeceler çözülürken sonlara doğru bazı mantık hataları olduğunu düşündüğüm ve yazarın, “Hadi kitabı bitireyim de masanın başından kalkayım.” havalarını seziyorum. Fakat kitabın son sayfasına gelindiğindeyse “biraz daha uzasa mıymış aslında?” dedirtiyor…
Afili Hafiye Arka Kapak Tanıtımı;
Kusursuz cinayet işle sonsuz aşkı bul!
Alp Laçin O, Kayıp Şahıslar Bürosu’nda komiser. Gizli görevdeyken, cazibeli bir kadına rastlar. Küçük bir maymun, kadının fotoğrafını çeker. Eski ‘hacker’ Merih Kızıl’a göre, kadın dünyadaki 1 milyar 800 milyon kameranın hiçbirine yakalanmamıştır: “Komiserim, bu kadın dünyada var değil!” Namevcut Hatun’dan Alp’e aşk mektupları, hediyeler gelir. Derbeder dedektif, acayip belalardan kurtulup, meçhul sevgiliyi bulabilecek midir?
Afili Hafiye, Yalın Alpay’ın “Menteş Sistemi” dediği orijinal anlatı düzeniyle kurgulanmış bir roman. Akıcı, sürprizli, komik ve derin. Evden kaçan şair Okan Yunus Okyanus, roman makinesi mucidi Yahya Hayhay, duvarlardan geçen dilber Yegane Yadigar, zihin okuyan aynasız Kâmi Koma, bedduacı Asuman, sıkı polis Perçin Çeper gibi ilginç karakterlerle dolu, görkemli bir macera.
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
1 Comment
💙