Machiavelli – Hükümdar: Sevilen Mi, Korkulan Hükümdar mı?
13 Ekim 2022İzledim: Halloween Ends “Cadılar Bayramı Sona Eriyor”
15 Ekim 2022Yıllık izne ayrılmadan önce bir kaç sayfa okumuş, izinde okurum diye iştahlı planlar yaparken adam akıllı okuyamadığım bir kitabı bitirmenin ve çok değişik duygular yaşamanın verdiği ruh hali ile tam olarak derdimi nasıl anlatacağım bilmiyorum. Konuya şöyle başlamak istiyorum. Makaveli’yi ben efsanevi rapçi 2Pac sayesinde isim olarak tanıdım. İlk tanıdıktan sonra Wikipedia’dan kısa bir biyografisini okuyup, alıntılarını incelediğimde “vay be….” dediğimi hatırlıyorum. Bu araştırmayı yaptıktan çok kısa bir süre sonra 2005 yapımı Revolver filmi elime geçmişti. O filmin girişinde de Makaveli’den bir alıntı görünce sevdiğim ve hoşuma giden konuların etrafımda dönüp durmasının verdiği hazzı çok güçlü yaşamıştım. 2Pac sağlam bir rapçi, idealist bir insan. Devrim niteliğinde işler yapıyor. Zaten annesi Black Panther’in kurucularından, Makaveli gibi isimleri okuyup sözlerinden etkileniyor. Revolver harika bir film ve yine Makaveli’nin düşüncesi filmde altyapı oluşturuyor falan ergenlik çağında kendine bir kahraman yaratmak için çok idealdi.
Makaveli’nin Medici’ye İthafı
Fakat düşünce yapım oturmaya başladığı şu zamanlarda Hükümdar kitabının girişindeki ithaf yazısını okuduktan sonra ergenlik kahramanım bir anda gözümde çöp oldu. Bu nasıl bir yalakalık, nasıl bir işgüzarlık! Kendime kahraman ilan ettiğim bir adam omurgasız davranınca büyük hayal kırıklığı yaşamış oldum. O ithafta canımı sıkan, yalakalıkta kural tanımayan şu cümleler geçiyor;
NICCOLÒ MACHIAVELLI’DEN MUHTEŞEM LORENZO DE’ MEDICI’YE
… hazırladığım bu kitaptan daha değerli bir şey bulamadım. Her ne kadar bu çalışmayı size layık göremesem de oldukça uzun bir zamanda, büyük zorluklarla ve tehlikelerle öğrendiklerimi, çok kısa zamanda anlayabilmenizi sağlayacak olan bu kitabı size sunuyor ve bundan daha değerli bir şey armağan edemeyeceğimi göz önünde bulundurarak, kabul etme lütfunu göstereceğinizi umuyorum.
Bu İthaf Hayal Kırıklığıydı
Keşke böyle olmasaydı. Sırf rüzgar başka bir yönden esti diye yönünü değiştirmeseydin. Bilmiyorum zaten koca Makaveli kendini ispatlamış bir insandı. Sırf içinde bulunduğu yönetimden daha farklı bir yönetim geldi diye kendi kişiliğini, bildiklerini ona yalama olmak için tekrardan şekillendirmeseydin. Gururunla, fakirlik içinde ölseydin. Şu kitabı insanlık adına yazmış olsaydında yalakalık adına yazmamış olsaydın. Sen koca Makaveli… Evet sen… Benim hayallerimi yıktın…
Hükümdar Kitabının Önemi
Neyse duyguları bir kenarı bırakırsak. Makaveli’nin yazmış olduğu Hükümdar kitabı, Makaveli’nin kazanmış olduğu ün ve şöhretin hakkını veren mükemmel bir kitap. Devlet yöneticisinin el kitabı olarak yazılmış, basit fakat pratik bir kitap. Son günlerde işimle alakalı karşılaştığım sorunlarda kendime hep şu telkinde bulunuyorum; “Basit düşün. Karmaşaya gerek yok.” Evet Makaveli’de hükümdarlar için basit düşünülmesi gereken, olaylar karşısında nasıl hareket etmelerini gösterecek pratik bir el kitabı yazmış. Günümüzde bu kitabı okumak sadece yöneticiler için değil, demokrasi adı altında kendine yöneticisini seçeceğini iddia eden seçmende bu kitabı okumalı ve başındaki yöneticilerin ve yönetici adaylarının nasıl başarılı olup, olmayacağı hakkında tahminde bulunmalı. Evet bu kitap bu tahmini yapmak için size bir yol gösterebilir…
Hükümdar Kitabını Okurken Yaptığım Çıkarımlar
Kitabın öneminden bahsettim. Bende kitabı okurken kendimce bazı çıkarımlar yaptım. Bu çıkarımları Makaveli Hükümdar Kitabı Alıntıları etiketi altında topladım ama birazda buradan özet olarak anlatmak istiyorum.
Makavelli kitabın girişindeKarma Hükümdarlıklar Birbirleriyle Nasıl İyi Geçinir? sorusunu irdeliyor. Bu konuyu okurken Türkiye’deki sözde ırkçılıklar ve Arap mültecilerin durumu aklıma geldi. Türkiye’nin sosyal yapısı düşünüldüğünde evet oldukça karma bir hükümdarlık olduğumuz söylenebilir.
Başka bir konuda ise Makaveli başarı ve başarısızlığı sorgularken niyeyse aklıma Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Bu alıntı içinde Başarısız İnsanlar Suçlanır başlıklı alıntıyı okuyabilirsiniz.
İç isyanlar, halkların yöneticilerine karşı ayaklanmaları konusunu okurken Makaveli’nin Türkler üzerinde örnek vermesi beni çok gururlandırdı. Bence çok önemli bir konu. Kendi tarihimi okulda temel tarih dersinde öğrettiler fakat bu tarih biraz kendimizin yazdığı tarih olduğu için oldukça pohpohlanmış bir tarih. Bu pohpohlanma dışında yabancıların da hakkımızda olumlu fikirler yazması gurur verici bir detay. Bu gurur verici detayın alıntısınıda Halkların Ayaklanmaları başlıklı yazımıda okuyabilirsiniz.
Hükümdarların Gücü Nasıl Ölçülmelidir? konusunda Rusya ve geçmiş dönemde ülkemizde yapılan atılımlardan dikkatimi çeken enerji konusu hakkında biraz yazmak istedim. Son paylaştığım alıntı ise; Sevilen Mi, Korkulan Hükümdar mı? başlıklı yazım oldu. Fakat bu konuda malum sebeplerden dolayı fikirlerimi açıklayamadım. Fikirlerimi açıklayamamam zaten yeterli bir açıklama olduğu kanaatindeyim.
Makaveli ne kadar hayal kırıklığı yaratmış olsa da Hükümdar kitabında yazdıkları, diğer kitaplarınında okumaya değer olduğunu gösteriyor. İlerleyen zamanlarda diğer kitaplarını da kütüphaneme ekleyip okuyacağım.
Makaveli Hükümdar Kitabı Alıntıları
İnsanlara vereceğin ceza, intikamını alır diye korkmayacağın bir ceza olmalıdır.
Bir hükümdar silahlı güçleri yönünden ne denli güçlü olursa olsun, yerli halkın desteği olmadan bir toprağı işgal edemez.
Başkasının güçlenmesinin nedeni olan kişi kendi yıkımına yol açar; çünkü o güç, ya becerinin ya zor kullanmanın sonucudur ve güçlü hale gelmiş kişi için bu iki nitelik de kuşkuludur.
Bilge bir hükümdar sırtını başkalarına ait olana değil, kendine ait olana dayamalıdır.
Sorunlar önceden görüldügünde çareleri kolayca bulunur ama kapina dayanmalarini beklersen hastalık artık iyileştirilemez hale geldigi için ilaç için çok geç kalmış olur.
Çünkü bir değişim, daima başka bir değişimin oluşuna zemin hazırlar.
… zaman her şeyi sunabilir bize; iyi şeyleri de kötü şeyleri de.
Görülecektir ki kader, sakin sakin yol alanlardan değil, hızlı ve sert adımlarla ilerleyenlerden yanadır.
İnsanlar genel olarak elleriyle değil, gözleriyle yargıda bulunurlar; çünkü herkes görür, ama çok az kişi duyumsar. Ne gibi göründüğünü herkes görür, ama ne olduğunu çok az kişi duyumsar.
Gerçek yaşamla, düşlenen yaşam birbirinden o kadar uzaktır ki olanı bırakıp olması gerekenin arkasından giden kişi elindekinden de olur.
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
4 Comments
Machiavelli’den bahsediyorsunuz. Pek hayran olunası tarafımdan mümkün değil. Prens kitabında üst oligarşiden olanlara çok güzel akıl vermiş. Şöyle ezersiniz, böyle davranırsın ve alt tabakanın ağzına bir güzel sıçarsınız demiş. Günümüzde onun öğretilerini takip edenler çok. Her şey mübahtır teorisyenlerinin akıl hocasıdır. Lakin adam mezardan dirilse ooooo bunlar beni de aşmış diyip kaçardı. Makyavelli ve köpekleri o kadar çok ki. Prens kitabını okuyanların bir kısmı yanılıyor, sanki alt tabakaya fikir veriyor gibi ama değil.
Kesinlikle alt tabakaya akıl verdiğini düşünmüyorum. Ancak tersine mühendislik denilen teknik ile alt tabaka üst tabakanın hareketlerini analiz edebilecek ve sözde demokrasinin getirilerini, gerekli şekilde yansıtabilecektir. Neden ve sonuç ilişkileri için basit bir açılım sağlayabilecek teoriler üretmiş.
Mutlak monarşiyi güçlendirmek için kaleme aldığı öğretilerdir. Tersine mühendislik, bence yanılgı buradan başlıyor. Önemli bir kitaptır. Hukuk fakültesinde bunu çok tartıştık. Devlet teorisi. Hatta dinin bile devlet tarafından kullanılması gerektiğini söyler. Makyavelli ye bakan iki görüş hakim dediğiniz gibi tersine mühendislik anlayışı, sanki alt tabakaya da gönderme yapmış, ve alt tabaka da buna göre örgütlensin gibi. Büyük yanılgı derken bunu söylüyorum. Aslında çok uzun bir konu, hayal kırıklığına uğramanıza memnun oldum.
Evet, dinin kullanılmasıda gayet detaylı bir konuydu. O konuyuda paylaşmak isterdim ama alıntı yapmak yerine tam sayfa paylaşmak gerekirdi. O zamanda teliften dolayı sorun yaşamaktan korktum. Dini duygularla, korkuyla ve bilimum manipülatif yaklaşımlarla halkı kontrol altına almak gerektiğini tavsiye ederek monarşiyi, faşizmi ve diktatörlüğü ön plana çıkarıyor, haklısınız.