Gerçekten Var Böyle Sinekler

Evliliğimin 3. Ayındayım. Evlilik çok hoşuma gitti. İzindeyim ve eşimin ailesiyle görüşmek için İstanbul’a geldiydik, eşimin görüşme sırası arkadaşlarıyla. Görüşme bitecek ve geri döneceğiz. O arkadaşlarıyla görüşürken bende hiç bilmediğim İstanbul’un herhangi bir yerinin herhangi bir kafesinde nargile içiyor ve Kafa dergisinin mizah özel sayısını okuyorum. Okuduğum her sayfada bir komedyen. Kimisini biliyorum kimisi no body. Kimmiş lan bu komedyen diyip googlatıyorum hee bu muymuş diyip okuyup diğer sayfaya geçiyorum.

Sayfa 22’de Cem GELİNOĞLU diye bir komedyen evet isim olarak yine bilmediğim için yine googlatıyorum hee yine tip olarak biliyorum ama beynimde isimsel bir etiketi olmadığını görüyorum. Belki artık olur. Çünkü onu okurken bir sinek tarafından tacize uğruyorum ve şimdi bu yazıyı o sinek yüzünden yazıyorum. Yani artık onunla ortak bir anım var. Artık aklımda o, nargile içerken sinek tarafından tacize uğradığım Cem etiketine sahip.

Sinekle Tanışma!

Marpuçu serçe parmağımın üstünden, yüzük parmağımın altından sıkıştırarak tutuyorum. O ibne sinekte gelmiş tam o yüzük parmağımın altından beni ısırmış. Bir cız hissedip diğer elimi olay mahalinden gelen ihbara yönlendirirken, fail olay mahallinden vınlıyor. Vınladığına gözlerim şahit ancak arka masama doğru uçtuğunu gördüğüm için artık benim yetki alanım dışında kaldığından olay yerine gelen elimden bir şeyler gelmiyor. Bu saatten sonra yapılacak tek şey, olaya ilk müdahale. Ufaktan parmağımı kaşıyorum. Bir daha kaşımak yok. Çünkü bu kaşıntılar sosyalist eylemler gibidir. Siz bastırmaya çalıştıkça daha çok büyür. Azıcık müdahale edip, zevk alıp görmezden gelmek gerek. Onlar eylemlerini yapar yapar giderler.

İkinci Isırık

Demiş miydim bilmiyorum. Sineklerde ibneler gibidir. Ne kadar kurtulmaya çalışırsanız çalışın hep etrafınızdalardır. Yazıyı okurken tam olarak bende bıraktığı etki, sineğin bıraktığı etkiyle aynı. Üstelik sineğin de tacizleri yazı gibi bir türlü bitmiyor. Bu sefer de sol kolumdan, dirseğimin iki parmak üstünden bir cız hissediyorum, bu sefer marpucu tutan elim olay mahaline intikal ediyor. Yine aynı terane. Yine fail gözlerin şahitliğinde olay yerinden vınlarken, marpuç tutan parmaklarım ilk müdahaleyi yapıyor. El elden üstün müdür bilmem ama bir elin kaşıyamadığını bir el kesin kaşır. Hani kaşınan kolun uzvu olan el, monte olduğu kolu nasıl kaşısın değil mi? Çok saçma… Allah işte bu yüzden bize iki kol ve iki el vermiş…

Sinek, Ter ve Bok

Saatte yaklaşıyor, karım birazdan arkadaşlarının yanından kalkıp beni almaya gelecek. Kalkmam lazım, bilemiyorum… İstanbul burası, büyük şehir, kesin kaybolurum, karımsız ne yaparım bilmiyorum derken okumaya da devam ediyorum. Bitmiyor bir türlü. Hani bir yazı uzadıkça bu kadar uzar. Bir sinek de musallat oldukça bu kadar musallat olur. Hay aksi şeytan! Hava sıcak terlemişim, boynum nemli. Ensemde tatlı bir kaşıntı. Hayır bu sefer ısırık kaşıntısı değil. Elimi atıyorum enseme, parmak uçlarımda kirimsi bir şeyler… Kirimsi şeyi işaret parmağıma alıyorum, başparmağımla sıkıştırarak ensemden çekip alıyorum ve sürpriz! Benim ırz düşmanım bu sefer de ensemde anestezisiz ameliyat peşinde. Fakat bu sefer terli olan ensemi deşmek yerine fetiş derdinde! Sinekleri bilir misiniz bilmem böyle terli olan vücut bölgelerinde kendinden geçmiş olarak yakalanmaları çok kolaydır. Ter onlara ayrı bir çekici mi geliyor yoksa kokusundan mı cezp oluyorlar bilmiyorum ama bir şeyler oluyor işte. Bazı sinekler de boka aynen böyle tepki verirler.

Birileri “Yaz!” Dedi Diye Yazıyoruz!

Neyse vakit geldi, sinek öldü, Cem GELİNOĞLU’nun yazısı bitti. Kafa Dergisi Mizah özel sayısında Aziz KEDİ, Cem’e “Yaz!” dedi diye yazmış işte. Sinekler için ter ve bok nasıl hep oluyorsa yazan birileri için de “Yaz!” diyenler hep oluyor. Misal benim karım da öyle. Beni yazmam için çok teşvik ediyor ya da bana çok teşvik ediyormuş gibi geliyor. Neyse ben de 40-50 kişi okumasa da görüyor diye yazıyorum işte. Önemli olan sinek ya da bok olmak değil, ısırılan insan olmak. Bu arada sinek bir metafor değil, gerçekten anlattığım gibi beni defalarca kez ısırıp sonra ellerim tarafından etkisiz hale getirilen bir parazit. Gerçek yani, var öyle bir şey…