İzledim: Primal Fear (İlk Korku)
20 Kasım 2021İzledim: Ricky Gervais Humanity
6 Aralık 2021Hafta sonu okumam gereken, hafta sonu gelen e-bültenleri anca açıp okuyorum. Normalde bu bültenleri paylaşan kişiler ve bu bültenlere kaydolan kişiler hep şöyle hayal eder; hafta sonu güzel bir kahvaltı eşliğinde belki kahvaltıdan sonra kahve eşliğinde bu bültenleri dingin bir ruh halinde okur, güzel bir pazar sabahı geçiririm. Açıkçası ben böyle düşünerek kaydoluyorum bu e-bültenlere. Bu şekilde kültürel ve sektörel olarak 3-5 tane bültene üyeyim. Ama hiç birini bu kurduğum hayal doğrultusunda okumuş değilim. Genelde iş arasında falan açıp okuyorum.
Neyse gereksiz detayları geçelim. Okuduğum yazının konu başlığı “Mizahın evrenselliği ve tehdide dönüşen komedyenler” Daha yazının yarısına gelmeden daha öncede rahatsız olduğum bir konudan dolayı sıkıldım. Mizah yaparken bile dikkat etmemiz gereken ne kadar çok detay var! Böyle bir dünyada nasıl yaşıyoruz? Çok korkunç geliyor bu durum bana. Yani bir arkadaşıma yaptığım espriyi başka bir arkadaşıma yapamıyorum, yanlış anlaşılabiliyor fakat hiçbir kötü niyetim yok halbuki. Gerçekten çok saçma, düşünmemiz gereken, dikkat etmemiz gereken o kadar çok konu var ki. Mesela et yemek büyük bir tehdit gibi geliyor bana. Bir gün vegan birisi ben tavuk ızgara yerken yanıma gelip felsefesini anlatsa beni tavuk yemekten vazgeçirmeye çalışsa onu kırmadan nasıl geri çeviririm bilemiyorum. Bu beni çok ürkütüyor. Çok saçma!
Hayvanlar sinir sistemine sahip diye bitki yiyorlar ama bitkilerinde onlara karşı eylemlere gösterdikleri tepki en az hayvanlar gibi canlı olduklarını düşündürüyor bana. Ne yani bitkide mi yemeyelim diyemiyorsun. Çünkü mesela küstüm çiçeğine dokunduğunda gösterdiği reaksiyon, ayçiçeğinin güneşe doğru kendini çevirmesi falan bunların hepsi onlarında bir şeyler hissettiğini kanıtlamıyor onlara. Ama bana kanıtlıyor. Bir hayvan ile bir bitkiyi ayrı tutamıyorum. O yüzden tavuk ızgara yanında közde pişmiş domates yemekten çekinmiyorum. İşte tam bu noktada veganın teki gelip bana karışsa ne derim bilemiyorum. Bu benim için çok elzem bir kaos. Bu durum beni çok rahatsız ediyor.
Ayrıca veganların gösterdikleri tepkileri çok zorbaca buluyorum. Ben hayvansal ürünler tüketiyorum diye bana bu kadar kaba davranma hakkına nasıl sahip olabiliyorlar? Bu nasıl bir yobazlıktır! Tamam felsefen çok güzel, belki haklıda olabilirsin, bilemiyorum ama ben Allah’a inandığım halde, inancımın gereği olan ibadetleri bile yerine getirmiyorken neden sevmediğim yemeği, sevdiğim yemeğe tavsiye edeyim? Banalaboratuvardann çıkma et tavsiye ediyorlar. Ne? Doğal olan bir şey varken neden yapay bir şey yiyeyim, bu da bana saçma geliyor. Yoga, doğayla barışık ol falan filan bir sürü zırva üzerine gidip laboratuvar ürünü tüket. Bunun neresi doğal… Bilemiyorum. Vegan örneği spesifik bir örnek ama bunun gibi farklı konulardabirçokk detay var beni rahatsız eden. İnsanlar geliştikçe, modernleştikçe yaşamak da zorlaşıyor.
Jacques Rousseau Toplum Sözleşmesi kitabında asıl özgür olan toplumların barbarlar olduğundan falan bahsediyor. Şu an tam hatırlayamadım alıntıyı ama bence Rousseau o kadar haklı ki bunu kelimelerle anlatamam. Modern dünyamızda keşfettiğimiz her fikir resmen bize pranga vuruyor. Barbarlık ve cahillik mutluluktur…
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.