Su Altında Dans Ederek Yazılan Şiir

Julie Gautier, su altında dans ederek yazdığı şiiri AMA adı verdiği bir kısa film diyebileceğimiz bir video ile bizlere sundu. Derin deniz dalgıcı ve su altı yönetmeni olan Julie Gautier, hafızalarımızdan silinmeyecek yeni bir şiirsel performans ortaya çıkardı.

Julie Gautier, İtalya’da yer alan dünyanın en derin havuzunda 5 dakika boyunca su altında dans etti ve aynı zamanda yönetmeni olduğu AMA adlı filmle bu müthiş performasını belgeledi. Gautier, film süresince hem dans ediyor hem de sanki hiç zorlanmıyormuşçasına nefesini tutuyor.

Ciddi anlamda videonun ilk başlarında pek odaklanamadım konuya, sonra tekrar başa alıp baştan başladım izlemeye ve yağmur tanelerinin sesi ise büyük bir odaklanma yaşadım. Dansın koreografisi olsun, müzik seçimi olsun bu odaklanmadan sonra ciddi anlamda şairene geldi bana. İçimde bir rahatlama hissettim. Müziğin yükseldiği ve o zıplama anlarında ise heyecan doruklara yükseldi. Tabi bunları yaşarken Julie Gautier’ın su altında ne kadar zorluklarla uğraştığını da düşünmeden edemedim. Nefesini tutmak tabi bunların ilk başında geliyor fakat bunun haricinde bir başka problem daha var. Suyun kaldırma kuvveti! Siz hiç havuzun dibine oturmayı yada havuzun dibinde yürümeyi denediniz mi? Bu kadın havuzun dibinde dans ediyor!!!

Serbest dalışın kökeni “ama”

“Ama” Japonca’da inci dalgıçları için kullanılan bir terim. Kelimeyi sözlük anlamıyla çevirdiğinizde ise deniz kızı anlamına geliyor. Dolayısıyla Gautier’in adeta deniz kızı rahatlığıyla sergilediği performansa oldukça yakışan bir isim. 2000 yıl gerilere dayanan geleneksel inci dalgıçlığında, kadınlar dalış hortumu ya da hava tankı olmadan dalıyormuş. Dolayısıyla bu gelenek Gautier’in bir parçası olduğu modern serbest dalış hareketinin öncüsü kabul ediliyor.

Julie Gautier, performansın alt metnine dair herhangi bir açıklama yapmamış ve “Herkesin kendi deneyimlerine dayanarak kendince yorumlayabileceği bir hikaye anlatıyor. Zorla kabul ettirme yok, sadece öneri var.” diyerek izleyiciyi bu konuda emek vermeye davet etmiş. Gautier filmde kendisinin hayata dair en büyük acısını paylaştığını da belirtmiş. Gautier’in filmi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yayına almış ve bu süreçte ben askerde olduğum için bu filmi daha yeni görüyorum.