Mevzular Açık Mikrofon: Barış Atay Hakkında

Kutuplaşan Türkiye’nin ötekileştirilmiş insanlarının çıkıp dertlerini anlattığı çok basit bir sosyal medya programı olan Mevzular Açık Mikrofon ‘da Barış Atay konuk oldu. Cem Uzan’dan sonra merakla başından sonuna kadar izlediğim tek program diyebilirim. Diğer siyasetçileri izleme gereksinimi dahi bulmadım çünkü onları kendi fikirleri olan, bir davayı savunmuş idealist insanlar olarak görmüyorum. Fakat haklı ya da haksız bir davası olan, bir ideali olan hatta iki çok farklı kesim olan Cem Uzan ve Barış Atay’ı merakla bekledim ve izledim. Beklentilerimi karşıladı mı? Açıkçası karşısındaki kitle sebebiyle pek karşılamadı fakat yine de güzel bir program oldu. Barış Atay’ın tek kusuru ise cevabının kitleleri kızdırmak istemediği sorularda başkalarını suçlayarak soruya cevap vermesiydi. Bu da çok güzel bir demagoji yöntemiydi. Aristoteles’in Atinalıların Devleti kitabında sevdiğim bir alıntıda “…halkın gözünü boyayarak kamuya zarar verecek şekilde konuşan demagogları kötü ve kurnaz oldukları için ölüme mahkûm ettiler.” Olayı geçiyor. Barış Atalay kötü bir insan değil fakat bu tarz demagojilerinde bir cezası olması gerektiğini düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın bu sadece Barış Atay için değil, tüm siyasiler için geçerli olmalı.

İlk fikirlerim Barış Atay’a yöneltilen sorular hakkındaydı. Sosyalizm ve Komünizm toplumumuzda aykırı olarak görüldüğü için orta okuldan üniversite hayatına kadar gençlerin çokça dilinden düşürmediği popüler idealler. Fakat bu gençler büyüdükçe aykırılık esprisi yerine hayat mücadelesine bıraktığında çoğu ideallerini ya da sahiplendiği espriyi bırakıp, rüzgârın estiği yöne doğru şekilleniyor. Bu yüzden olacak ki, sosyalizm hakkında çok az soru geldi. Bu kadar az merak edilen konu olması beni üzdü. Mesela en basitinden neden işçi sınıfı diye bir soru yoktu… Sorular genellikle düşmanlık ve sen Abdülhamit’i savundun tarzı komik sorular ve ithamlardı. Bu beni çok üzdü.

Beni üzen başka bir konu ise gençliğin anlayışının kıt olması. Sordukları soruları Barış Atay ilk önce parçalayıp, parçaları teker teker cevaplamak ve sonra toplayıp üst fikir olarak açıklama yönetimini kullandı. Hatta bu sebepten ötürüydü Oğuzhan Uğur çok rahat bir program yaptığını beyan etti. Hatta tabiri caiz ise aptala anlatır gibi anlattı diyebilirim fakat yine de anlam sorunu yaşandığı gözlemlemek çokta zor değildi. Bunun sebebi ne olabilir diye kendime sorduğumda; çünkü yozlaşmış ve kutuplaşmış bir toplum olduğumuz için demek istiyorum. Neden? Program uzun olduğu için bölük pörçük bir şekilde evde, iş yerinde, AVM’de vs. parça parça izledim. Etrafımdakilerden gözlemlediğim kadarıyla işçi sınıfı, burjuva vb. sosyalist kişilerin dilinden düşürmediği terimler geçtikçe etrafımdaki insanlar rahatsız olup sinirlendiler. Üstelik sinirlenmeleri için hiçbir sebep yokken. Sadece “Biz işçi partisi…” cümlesini kullandığında işçi partisiymiş diye başlayıp sinirlenen insanlar vardı etrafımda.

Böyle yozlaşmış ve kutuplaştırılmış bir millete neyi, nasıl anlatmak gerekecek? -Ki salondakilerde orada aşırılık yapmamak için kendilerini tutuyorlardı belli- Bu yüzden akıl karı sorular gelmedi diye düşünüyorum. Bir başka sebep ise bu gençlerin okumuyor olabileceği hakkında. Mesela ben olsam ne sorardım diye düşündüğümde; “Lenin’in gazete küpürlerinden derlenen “Anarşizm mi? Sosyalizm mi?” kitabında okuduğum işçi sınıfının burjuvaziye muhtaç olduğu ve burjuvazi olmadan işçi sınıfının var olamayacağı hakkında ne düşünüyorsunuz, Türkiye’de bu durum nasıl işliyor ve nasıl işlemesi gerekirdi?” bir soru sorabilirdim.

Aklıma gelen başka bir soruda Barış Atay’ın FETÖcüler’in devletin içine sızmış olduğu konusu ile alakalı. Yine eskilerden okumayı unutup yeni bitirdiğim bir kitap olan Söz Çakal Carlos’ta kitabında devrimlerin asla tam bir devrim olmadığını çünkü siz devrim yapıp hükümet olsanız da devletin idari memur kadrolarında hala eski hükümetin fikirleriyle örtüşen kişilerin çalışmasından dolayı devrimin asla devletin iliklerine nufüs edemeyeceğinden bahsediyor. Barış Atay’da benzer bir yorumda bulunuyordu. Tam olarak bu devletin memur kadrolarından FETOcüleri ayıklamak için TİP olarak nasıl bir yöntem izleyeceklerini ya da izlenmesi gerektiğini sorardım.