Bir Delinin Hatıra Defteri – Erdal Beşikçioğlu
2 Nisan 2020Kendimiz İçin Değil, İnsanlık İçin Korunalım #EvdeKal
6 Nisan 2020Aklıma takılan bir konu var. Köpek bir hayvan türü. Erkeği, kadını var. Ve sadece kendi türleri ile çiftleşiyorlar. Kedi bir hayvan türü. Aynen bunlarında kadını ve erkeği var. Ve aynı şekilde kedilerde kendi türleri ile çiftleşiyorlar. Bir kedi ile köpeği çiftleşirken göremezsiniz. Daha kıyamet o kadar kopmadı. Böyle bir yasak aşk doğanın hiç bir parkında karşılaşılmış değil. Burada altını çizmek istiyorum doğanın! Çünkü biz gerizekalı insanlar mutlaka laboratuvar ortamında kedi ile köpeği çiftleştirmişizdir. Buna kesin eminim, resmi yada gayri resmi olarak kesin yapılmıştır. Kedi ile köpek değil ama farklı türlerin daha önce yapılmış örnekleri var. Deve ile Lama, Zebra ile At gibi birbirine yakın olan ırkları çiftleştirmişiz. İnsanoğluyuz yaparız öyle şeyler. Meraklıyız, istekliyiz ve Allah’ın kendi ruhunu bize üflemesinden midir bilinmez sürekli tanrı kompleksine kapılık yaratıcılık yeteneklerimizi test ediyoruz.
Konumuza dönelim tavuk ve horoz diye hayvan türü mü desem, türleri mi desem bilemediğim hayvanlar var. Bu hayvanlar erkek tavuk, kadın tavuk diye ayrılmıyorlar. Erkeğine horoz, kadınına tavuk deniyor. Neden? Üstelik şöylede bir şey var. Erkek Horoz’un, Kadın Tavuktan peydahladığı yumurtalardan çıkan yavrulara horoz yada tavuk denmiyor civciv deniyor. Şu çocukken elimizle silah yapıp birilerini vururken çıkardığımız dıkşın dıkşın jiuv jiuv gibi değil, sadece civciv… Neden? Dikkat ederseniz diğer kuşların yavrularına civciv denmiyor. Muhabbet kuşu yavrusuna, yavru muhabbet kuşu. Papağan yavrusuna, yavru papağan diyoruz. Siz hiç Petshop’ta bir kafes içerisine hapsolmak suretiyle sanki genelevde satılan muhabbet kadını tavrıyla satılan muhabbet kuşu yavrusunun kafesinin üzerine asılı “Civciv 50 TL” gibi bir etiket gördünüz mü? Hayır göremezsiniz, çünkü o etiketlerde Yavru Muhabbet Kuşu 50 TL yazar. Üstelik konumuz ile alakalı değil ama şuana kadar hiç bir muhabbet kuşunun “Benim bedenim benim kararım, beni para ile satamazsınız” dememesi çok ilginç ve iç gıcıklayıcı.
Yumurtadan çıkan yavrulara neden bir karakter yüklemiyoruz da onlara bir homoseksüelmiş gibi davranarak civciv diyoruz? Neden horoz yada tavuk değil de civciv? Yoksa civcivler LGBT üyesi olarak doğup sonradan mı cinsiyet kazanıyor yada kadın mı, erkek mi olacağına kendi mi karar veriyor? Peki bu doğuştan LGBT üyesi olan civcivler bir karar veremezse hep civciv olarak mı kalırlar yoksa yinede toplumun baskısı ile bir karakter kazanacaklar mı? Acaba horoz olmayı seçip sonradan pişman olan civcivler ileride “Horoz değil, erkek tavuk” gibi söylemlerde bulunup cinsler arası ayrımcılığa ve eril hegemonyasına karşı bir savaş içerisine girişiyorlar mıdır?
Aklımda deli sorular…
Bu ihtiyaçlarla ilgili bir meseledir. Toplumun sosyal, ekonomik yaşamıyla ilgilidir. Hatta yaşadığı coğrafyayla ilgilidir. Denize kıyısı olmayan kültürlerde deniz canlılarına ait adlar yoktur ya da sınırlıdır. Oysa denize kıyısı olan kültürlerde deniz canlılarına ait kavramlar zengindir. Bizde tek bir sözcük ile ifade edilen “deve”nin Arapça’da elli farklı adı vardır. ( Elli burada çok anlamında, 50 anlamında değil.) Deve Arapların yaşamında önemli bir yer tuttuğundan dişisine, erkeğine, yavrusuna, bir yaşında olanına, süt verenine, süt vermeyenine, rengine vs. göre farklı adlarla anılmıştır. Sözün özü kelimeler toplumların gereksinimlerine göre toplum tarafından türetilmiştir. Bu olağan bir sürecin sonucudur.
Bu yorumdan sonra aklıma buzağı, dana, inek ve sığır geldi. Neden böyle kategorize ettiğimizi ve yararını daha net anlayabildim. Ben geyik yapmak için böyle bir yazı yazdım, fakat genel kültürüme hoş bir katkı sağladı.
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
4 Comments
Merhaba,
Tavuk yetiştiren ve okulunu okuyan biri olarak söyleyebilirim ki,
Sadece tavuklar için geçerli olmamakla birlikte, bir sistemden elimizde çok varsa ve hayatımızda yeri önemsenecek kadar büyükse isim gruplandırması yaparız.
Bkz. İnsan, tavuk, koyun, dana, at… ailesi.
Bu arada birinci paragrafta belirttiğiniz üreme döngüsü tavukgiller ailesinde karışık düzen işlemektedir. Akıllardaki deli sorular devam etmektedir.
* Sistemin okunması zaman alsada çözüm her zaman sistemin içindedir.
Haklısınız gerçekten inek ve dana da aynı şekilde söz konusu. Ama iki aynı türün erkeğine ve kadınına neden iki farklı türmüş gibi yaklaşılıyor bunu merak ediyorum.
Bu ihtiyaçlarla ilgili bir meseledir. Toplumun sosyal, ekonomik yaşamıyla ilgilidir. Hatta yaşadığı coğrafyayla ilgilidir. Denize kıyısı olmayan kültürlerde deniz canlılarına ait adlar yoktur ya da sınırlıdır. Oysa denize kıyısı olan kültürlerde deniz canlılarına ait kavramlar zengindir.
Bizde tek bir sözcük ile ifade edilen “deve”nin Arapça’da elli farklı adı vardır. ( Elli burada çok anlamında, 50 anlamında değil.) Deve Arapların yaşamında önemli bir yer tuttuğundan dişisine, erkeğine, yavrusuna, bir yaşında olanına, süt verenine, süt vermeyenine, rengine vs. göre farklı adlarla anılmıştır.
Sözün özü kelimeler toplumların gereksinimlerine göre toplum tarafından türetilmiştir. Bu olağan bir sürecin sonucudur.
Geyik olsun, eğleneyim, toplumun yeni normlarına gönderme yapayım diye yazdığım bir yazı, siz ve bir önceki yorum ile gerçekten çok verimli bir sonuca erdi. Deve örneği ufuk açıcı ve cuk oturan bir örnek oldu. Müsait olunca bu örnek ile yazıyı güncelleyeceğim. Çok teşekkür ederim.