Daldım: Sharm El Sheikh – 1. Gün Ras Umm Sid’de Tüplü Dalış
19 Aralık 2023Albayrak Hat Takvimi Sergisi “Besmele-i Şerif”
27 Aralık 2023Sharm’da ikinci dalış günümüz. Ras Umm Sid’deki dalışımız başarılı geçti ki daha farklı noktalarda da dalabileceğimiz kararını verdiler. Bu sefer karadan değil, tekne ile dalacağımız noktaya gideceğiz. Dalış noktamızın ilkiTiran adası yakınlarında büyük kalyonları ve uzun resifleri olan renkli bir dalış noktasıydı. İkinci dalış noktamız ise Temple Reef adında ilk günkü dalışımızın olduğu Ras Umm Sid dalış noktasının yakınlarında bir yer.
Dalış Merkezi dünkü gibi sabah gelip servisle bizi aldı ve direkt tekneye bineceğimiz Landmark Marina’ya getirdi. Circle Divers tek lojistik fakat iki farklı organizasyona ayrılıyor. Sharm ve Dahab olarak. Landmark Marina Dahab’ta bulunuyor ve yaklaşık 30 dakikalık bir yolculukla Sharm’dan bu marinaya gelmek mümkün. Marina da turistler için ayrılmış çardaklar var. Dalış merkezleri teknelerine gitmeden önce kafilelerini burada bir müddet bekletiyor. Çünkü marina ya girmek adeta sınırdan geçmek gibi. Marinaya tüm dalış okulları yolcu listesini beyan ettikten sonra kafilesini teknelerine götürebiliyor. Bu aslında bizim ülkemizde de olan bir durum ancak bizim marinalarımız ya da limanlarımızda teknelerimize binerken böyle bir güvenlik önleminden geçmiyoruz. Sanırım bu da ülkeye yasa dışı giriş ve çıkışı önlemek için alınan bir tedbirdir diye düşnüyorum.
Güvenlikte yolcu listesi verilirken askeri nizamdaki turistler olarak sırada bekliyoruz.
Ve her zamanki gibi sırada abimin arkasında bekliyorum. Her zaman abimin arkasındayım. İlk günkü dalış yazımı okuduysanız oradaki fotoğrafta da göreceksiniz. Yine abimin arkasındayım. Sonuçta biz rajon, adab bilen insanlarız. büyüklerimize saygımız sonsuzdur. Onlara hep arka çıkar destekler ve bir şeyler bir şeyler işte…
Tekneden Landmark Limanına bakış.
Near Garden Dalış Noktası
İlk dalış noktamız Near Garden diye bir dalış bölgesi. Mercan ve resif bahçeleri ile dolu ve dibi gözükmeyen kalyon yapıları mevcut. Bazıları bunlara duvar dalışı da diyebiliyorlar. Dalış brifingimizi rehberimiz bu sefer tahta üzerine çizdikleri harita kroki karışımı çalışmadan verdi. İki grup halinde dalış yaptık. Mercanlar ve resifler ilk günkü gibi muazzamdı ve fakat ilk günkü mercanlar eğimde ve küçük küçük yapılarda olduğu için etrafında dönmek detaylı incelemek için çok fazla hareket alanımız yoktu. Bugün kü mercanlar ise daha dağınık ve suyun altındaki platoya yayılmış durumda olduklarından etraflarında döne döne iyice inceledik ve büyülendik. Mercanlar bittikten sonra büyük bir kalyona geçiş yapıyorsunuz. Dibi gözükmeyen bir kalyon bu. Burada karşıya geçerken altınızdaki boşluk ve o boşluktaki karanlık adeta sizi içine çekiyor. Kalyondan karşıya geçtikten sonra tekrar mercanlar ve resifleri görmek mümkün ve burada ekstradan bir akıntıyla karşı karşıya kalıyoruz. Tatlının bir tık üstü diyebileceğimiz bir akıntı da hafif bir mücadele veriyoruz ve bu esnada dalışımız bitiyor ve teknenin gelip bizi almasını bekliyoruz.
Temple Reef Dalış Noktası
Temple Reef dalış noktası, ilk daldığımız Ras Umm Sid dalış noktasıyla arasında yaklaşık 10-15 km mesafe bulunuyor. El Fenar hotel ve beach’in yanında bulunan Sharm’ın en meşhur kafesi olan Farsha Cafe’nin tam karşısında ikinci dalışımızı yapıyoruz. Farsha Cafe’de fena bir şekilde bangır bangır arap trill çalıyor. Müziği anlamak mümkün değil ama eğlenceli geliyor. Böyle bir müzik eşliğinde ikinci dalışımızı da yaptık. 2. günün, 2. dalışında da resifler ve mercanlarla birlikte farklı bir deneyim yaşattı. Sharm’dayken su altında gördüğüm manzara karşısında öyle bir duruma geldim ki sudaki insanlar nefes almak için yukarı çıkmak isterken ben nefes almak için suyun altına girmek istiyordum. Birde dalış sonrası rehberimizle konuşurken, daha önce hiç karşılaşmadığım bir detaya dikkatimizi çekti. Abim su altında sürekli rehbere karşı bizim Türkiye’de özellikle yemeklere karşı nefis olmuş, mükemmel gibi duygularımızı anlatırken kullandığımız el hareketini yapıyordu. Bu hareket İtalyanlarda küfür anlamını taşıyormuş, Mısırlılarda ise yavaşlamasını belirtiyormuş. Tabii rehberimiz tecrübeli, daha önce Türklerle dalış yaptığı için ne demek istediğimizi anlamış ancak yine de tehlikeli bir durum. Dalış arkadaşlarımız arasında bir İtalyan olsaydı abimi İtalyan mafyasından nasıl kurtarabilirdim? İnstagram’da paylaştığım Reels videosunun sonuna abimin su altında yapmış olduğu bu hareketi özellikle ekledim. Biraz şey gibi; “has s**tir burası harika” der gibi bir anlam katmasını istedim. => Reels Videsunu İzle
Yukarıdaki fotoğrafta abime biraz kızgınım. Neden diye sorarsanız çünkü birinci sebep; iki dalışımızı da yapmışız, ben güzelce kurumuşum bana diyor ki hadi suya atlayalım. Yav yukarıda yarım saattir kendimi kurutmaya çalışıyorum. Şimdi mi denir bu? İkinci neden ise hadi kurulanmayı geçtim. Türkiye’de abime dedim ki şnorkelimi de alalım. Bana dedi ki yerimiz yok. Yav bir tane boru. Plastik bir boru. Plastik bir boru için yerimiz yok denilebilir mi? Şnorkelsiz maskesiz yüzmeyi sevmiyorum. Ben suya girdim mi tüplü ya da tüpsüz o su altını göreceğim izleyeceğim. Şnorkelimi aldırmadığı için abimin bu teklifi karşısında ona biraz kızdım…
Tam olarak kafeyi çekmemişim ancak bu konumlar Farsha Cafe’nin orası.
Göstermek istediğin bir şey daha var. Kaptanımız. Adım gibi eminim kaptanımız Türkiye’de yaşasaydı tofaştan başka marka arabaya binmezdi. Hatta üzerinde Tofaşk yazılı bir tişört ile dolaşabilirdi. Buna eminim ama ispatlayamam…
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.