Gittim: Dörtyol Geçilmez Kanyonu

Gezi serüvenimiz ilk Geçilmez Kanyonu ile başlayıp, ertesi hafta Batıayaz Ermeni Kilisesi olmuştu ama ben anca yazmaya başladığım için kronolojik sıra biraz değişti. Gez gez bitiremeyeceğimiz kadar çok zengin doğal güzelliklere sahip olan Hatay’ın, Dörtyol ilçesinde bulunan Geçilmez Kanyonu’na gittik. Hatay’ın kavurucu sıcağında serin bir mola vermek için gidilebilecek mükemmel bir yer. Hava 36-37 derece ama dışarıdaki sıcağı size şöyle anlatayım; sıcak asfalta adım attığınızda ayağınız 2-3 milim asfalta gömülüyor ve ayağınızı kaldırdığınızda sanki sakıza basmışsınız gibi sıcaktan eriyen katran ayakkabınıza bulaşmış oluyor. İşte bu sıcakta az gidip, uz gidip, dere tepe düz gidip Geçilmez Kanyonu’n serin sularına eriştiğinizde cehennemde bekçilik yaparken, terfi alıp cennette gişe memuru olmuş gibi ferahlıyorsunuz. Fakat bu ferahlama o kadar da basit değil…

Bu fotoğraf HatayTube Facebook sayfasından alınmıştır.

Dörtyol Geçilmez Kanyo’u Sürprizli Yolu

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde bulunan Geçilmez Kanyonu’na ulaşım biraz sorunlu. Şöyle ki Google Haritalardan işaretlediğiniz yer, aslında tam olarak gitmek istediğiniz yer değil. O yüzden gitmek istediğiniz yere ulaşmak için yol kenarına şahısların bıraktığı ipuçlarını takip etmeniz gerekiyor. Açıkçası yol boyunca bu ipuçlarını takip eden arkadaşlarıma biraz şaşırdım, çünkü yola bırakılan ipuçları o kadar güven vermiyor ve biz delidana gibi nereye gittiğimizi bilmeden yolda ilerliyoruz, yol bir bozulup bir düzeliyor insanın içine ister istemez kandırılıyor hissî doğuyor. Ama bu sefer insanlara güvenmek gerekiyormuş. İlk defa insanlık beni yanılttı ve yolda bıraktıkları ipucu bizi doğru yoldan hedefimize götürdü ve eminim size de doğru yoldan hedefinize götürecektir. Bazen insanlıktan umudumuzu kesmememiz gerekiyor.

Bu fotoğraf HatayTube Facebook sayfasından alınmıştır.

İnsanlara Güvenmek İçin Bir Sebep

Yoldaki ipucularını takip ederken Deli Çay üzerine kurulu olan Hes Barajına geldiğinizde artık aracınızı bir kenara bırakıp yolu yaya devam etmeniz gerekecek. Yaya olarak devam ettiğiniz yolda sizin için bırakılan ipuçlarına güvenmeye devam edebilirsiniz. Zaten sizin ters yönünüze gelen birçok insan olacaktır. Onlarda sizin doğru yolda olduğunuzun bir kanıtı. Aracı bıraktıktan sonra gerçek hazineye kadar 2 – 2 buçuk kilometrelik yaya bir yol var ancak illa oraya gitmenize gerek yok. Deli Çay’ın içinden yürürken de piknik yapabileceğiniz, buz gibi suya bir dalıp çıkabileceğiniz hatta kamp kurmak isterseniz kamp kurabileceğiniz alanlar mevcut. Ama kamp için şunu söylemekte yarar var. Yolda gördüğünüz terör ile alakalı tabelaya biraz dikkate alın. Gezi için çok önemli olmasa da geceyi orada geçirmek tehlikeli olabilir. Ne kadar terörden arınmış bölge olsa da ülkemizde hâlâ terör sorunu olmasından dolayı tedbiri elden bırakmamakta fayda var.

Batıayaz Ermeni Kilisesi hakkındaki yazıda bahsetmiştim. Artık bu poz, bu arkadaşlarla gittiğim gezilerdeki mutlaka fotoğrafını çekmem gereken poz. o yüzden hedefimize yaklaştığımızda mutlaka bu pozla bir fotoğraf çekiliyoruz.

Bir poz yetmez ise ikinci poz. Haritada işaretlediğimiz yer, aslında gitmek istediğimiz yer omadığını gördüğümüzde etrafta bizim için bırakılan ipuçlarını, yani el ile a4 kağıtlarına ve kartonlara yazılmış işaretleri takip ettik. Tabii burada “ben olsam kesin milleti yanlış yöne yönlendiririm” dedikten sonra arabadaki herkes benden beklenen puştluğu diğer insanlarında yapmış olmasını düşünüp ciddi bir endişeye kapıldık. Allah’tan yolda karşılaştığımız insanlardan teyit aldıkta, doğru yolda olduğumuzun farkına vardık. Evet arkadaşlar o insanı işaretler sizi kalbinizin gitmek istediği yere götürüyor!

Hes santralini gördükten sonra arabanızı solda ki müsait park yerlerinden birine park etmeniz gerekiyor. Artık yolu yaya bir şekilde ve Deli Çay’ın buz gibi sularından devam edeceksiniz. Arabayı park ettikten sonra patikayı ve ipuçlarını takip etmeye devam edin. Bayırı çıkıp düzlüğe kavuştuktan sonra ipuçları sizi fotoğrafını gördüğünüz fakat benim güzel çekemediğim patikayı siz daha net ve canlı bir şekilde göreceksiniz. Bu patikadan aşağıya indikten sonra Deli Çay’ın buz gibi sularından hedefinize yürümeye devam edeceksiniz.

Patikadan indikten sonra sizi şöyle bir manzara karşılayacak. Fakat benim iğrenç fotoğrafçılık yeteneğimde gözükmediği kadar güzel bir manzara aslında burası. Gerçi biraz lightroom kullansam bu fotoğrafta çok güzel olur ama o başka bir konu, kısaca tembelim.

Patikadan inip, Hes Barajını gördükten sonra eğer yanınızda sizden daha tembel ve yürümeyi sevmeyen arkadaşlarınız varsa bu manzara eşliğinde piknik yapmak için sizi ikna etmeye çalışacaklardır ve 2’ye karşı, 1 olduğunuz için demokrasinin onlara verdiği yetkiye dayanarak tam olarak burası piknik yeri olarak kabul edilecektir.

Ben daha yeteneksizliğimden ve cennetten bir parça bu güzelliğin keyfini sürmekten başka fotoğraf çekemediğim için sizlere HatayTube’un Facebook sayfasından biri iki fotoğraf bulup ekliyorum. Eğer Hatay’a yolunuz düşerde Hatay Gezilecek Yerler listenize mutlaka burayıda eklemeli ve bu eşsiz doğa güzelliğinde kendinizi biraz dinlemelisiniz. Çölün içinde kalmış bir vaha gibi…

Dörtyol Geçilmez Kanyonu Fotoğraf Galerisi