Daldım: Keldağ Dalış Merkezi

İş yoğunluğu, hava koşulları, rezervasyon için geç kalınan günler derken geçte olsa Keldağ Dalış Merkezi‘yle dalmayı başardım. Bu dalışa çıktığım 2. farklı tekne oldu. Tüplü dalış için önemli olan şeyin tecrübe olduğunu her dalışta yeni şeyler öğrenerek daha iyi anlıyorum. Keldağ Dalış Merkezi’nde de eğitimini aldığım fakat unuttuğum bilgileri, uygulamalı olarak tekrar ederek, bir daha unutmayacağım tecrübeler edindim. Keldağ Dalış Merkezi’yle iki farklı noktada dalış yaptık. Beyaz Kumsal ve Havuz’da dalışlarımızı gerçekleştirdik. Alüminyum tüple ilk defa daldım. Bu yeni bir deneyimdi.

Keldağ Dalış Merkezi

Keldağ Dalış Merkezi Mahmut İĞDE hocamızın öncülüğünde ağırlıklı olarak SSI eğitimleri veren bir tekne. Dalış eğitimi almadan önce kendisiyle iletişime geçerek SSI ve dalış eğitimi hakkında bir çok fikir almıştık. Kendisi telefonlada olsa bu konuda bizi en ince detayına kadar bilgilendirdi. Aslında son ana kadar da Keldağ Dalış Merkezi’nde SSI eğitimi alarak dalıcı olmayı planlıyorduk fakat son anda kararımız değişti. Mahmut hoca dalış eğitmeni olması yanında gerçek bir eğitimci. Kendiside öğretmenlik yapmış. Bu yüzden teknede o’na sorulan soruları cevaplarken ve anlık gelişen durumlar hakkında yorumlar yaparken bu eğitimci kişiliğinin getirdiği tecrübeyi hissediyorsunuz. SSI sisteminin bir numaralı düsturu kendi kendine yetebilen eğitimli dalıcılar yetiştirmek. Bu düsturda hareket eden Keldağ Dalış Merkezi’nde teknede bulunan dalış hocalarından sürekli bir şeyler öğrenmek mümkün.

İnt ve Din Bağlantıları Tecrübesi

Örnek vermek gerekirse biz eğitimde ekipman bağlamayı ve sökmeyi öğrenirken int bağlantı yöntemini kullandık, eğitimde din yöntemide olduğu anlatıldı fakat bunu tecrübe etmediğim için hiç aklıma yerleşmemiş. Burada dalış öncesi ekipmanları hazırlarken yeni bir bağlantı yöntemi görmem ile birlikte ilk başta şaşkınlığa kapılıp ardından sanki ilk defa tüp bağlıyormuş gibi hatalar yapmaya başladım. Bu arada tabiki tecrübeli eğitimcilerden biri (ismini hiç sormadım çok özür dilerim) başımda bekleyerek hem bana int ve din bağlantılarını anlattı, hemde tüpü bağlamamı adım adım destekledi. Sanki ilk defa tüp bağlıyormuş gibi hissettim kendimi. Bana sorarsanız bu mükemmel bir olaydı, çünkü tecrübeler böyle kazanılıyor, en azından ben böyle kazanıyorum.

Yepis Yeni Malzemeler

Keldağ Dalış Merkezi’nin mazisi çok eski değil, sanırım 2020/2021 yıllarında faaliyet göstermeye başladı. Bu konuda bana güvenmeyin, bilgi yanlış olabilir. Fakat Mahmut hoca ve diğer tekne ekibi yılların dalıcıları. Keldağ Dalış Merkezi’nin teknesi Arya, iki katlı bir tekne. Üst katta dalış aralarında güneşlenip vakit geçirebilirsiniz, alt katta ise dalış öncesi brifing ve ekipman hazırlığı yapabilirsiniz. En dikkat ettiğim ve hoşuma giden özellikleri teknede herşey yeni. Tüm ekipmanlar yeni. Bilmiyorum çok önemli bir detay değil ama dışarıdan bakınca hoş duruyor. Yemekler, tüpte hazırlanıp sıcak sıcak servis ediliyor. Yemek ücreti dalış ücretine dahil. Yemeğin yanında kola ikramı mevcut, teknede sabah, dalış araları ve dönüşte sıcak çay ikramı mevcut. Alkol almak isterseniz dalıştan sonra alkol satışları var.

Keldağ Dalış Merkezi’nde 1. Dalış

Keldağ Dalış Merkezi’nde 2 dalış tecrübesi gerçekleştirdim. Açıkçası çok kısa bir dalış hayatımda en konforsuz dalışı yaptım diyebilirim. Öncelikle Hatay Dalış Merkezi yazımda bahsettiğim gibi Samandağ Çevlik Limanından çıkıp, dalış noktalarına gelene kadar yolculuk çok kötüydü. Bende uykusuz ve bitkin bir şekilde tekneye geldiğim için bu yolculuk beni çok yordu. Dalıştan önce hafif baş ağrısı ve mide bulantım vardı. Buna rağmen dalmayı tercih ettim. Dalmadan önce tüm maskemi seçerken özellikle maskelerin içinden yüzüme en iyi oturanı seçtim. Fakat suyun altına indiğimizde ilk kulak eşitlememde maske su almaya başladı ve arkası kesilmedi. Ben maskeden tahliye yapıyorum, su tekrar doluyor. Ben tahliye ediyorum, hooopppp bir daha su doluyor. Saçlarımı, bıyıklarımı özellikle düzeltiyorum. Maskeyi tahliye ediyorum. Sürpriz bir daha maske su doluyor. Bu yüzden tüpüm normalden daha çok bitti. Dalış sonrası herkesin 70-80 barı varken, benimki 40-50 bar arasındaydı.

Alüminyum Tüp Tecrübesi

Yüzme konforumu etkileyen bir başka detayda alüminyum tüp oldu. Yine eğitimde teorik olarak bunun eğitimini vermişlerdi ancak hiç pratikte kullanmadığım için aklımdan uçup gitmiş. İlk dalışta bunu tecrübe ederek bir daha asla düşmeyeceğim bir hatayı görmüş oldum. Çelik tüplerde 4 kilo ağırlık bağladığım zaman derin dalışlarda yüzerliliğimi çok iyi koruyabiliyorum. Alüminyum tüpte ise 4 kilo ağırlıkla kafam aşağıda, popom yukarıda sürekli dibe doğru yüzerek enerji sarf edip durdum. Bunu fark eden rehber dalıcımız ceplerime taş koyarak biraz da olsa ağırlığı dengelemeyi başardı. Yalnız tüpte hava azaldıkça yüzerliliği korumak daha zor oluyor. Suyun altında bir yandan maske, bir yandan yüzerlilik ve bir yandanda baş ağrısı ile boğuşmak ilk dalışın konforunu çok olumsuz bir yönde etkiledi. Beni dalış sayımdan dolayı bir yıldızlarla birlikte daldırdılar. Açıkçası ilk başta hayal kırıklığı yaşamıştım fakat bu olumsuzluklardan dolayı iyiki daha derine inmedim dedim. Birde unutmadan, dalış sırasında sinüslerim patlamış sanırım. Sürekli maske tahliye ettiğim için bunu pek farkına varamadım fakat su üzerine çıkıp, maskeyi çıkarttığımda burnumdan akan kandan tahminde bulundum. Hep merak etmiştim, hiç bir şey hissetmedim. Merakımda geçmedi.

Keldağ Dalış Merkezi’nde 2. Dalış

İkinci dalışta fiziksel ve ruhsal olarak daha iyiydim. Dalıştan önce tek tek maskeleri alarak suda biraz dalıp, kulak eşitlemeye çalıştım. Burada uygun bir maske buldum… Ama dalış esnasında yine pek konforlu olmadı. Fakat bu sefer çok kurcalamadım. Sulu mulu devam ettim. Ağırlığımı 4 kilodan 6 kiloya çıkardım. Derin dalış yapmadığım için tam bir şey diyemeyeceğim ama 8 kilo bağlasam sanki daha iyi olurmuş gibi hissettim. Çünkü nefes alışverişlerimde yükselme ve alçalma çok bariz meydana geliyordu. Bu yüzden derin nefes almamaya özen gösterdim. Bu dalıştada bir yıldız dalıcılar ile daldım ve aklımda hep şu soru oldu; acaba bende böyle mi dalıyorum? Kurbağalama yüzmeye özen gösteriyorum fakat herkes normal palet vuruyor, çok fazla kum kalkıyor bu yüzden ve görüş mesafesi düşüyor. Suyun altında sürekli herkes badisine bakıyor, suyun altındaki zenginliklerle ilgilenen pek yok. Bu durum beni çok endişelendirdi. Çünkü bu şekilde yüzmek, çok güvensiz bir ortam oluşturuyor.

Keldağ Dalış Merkezi’nde ki tecrübelerimden sonra fikirlerim en kısa zamanda kendi dalış ekipmanlarımı düzmem yönünde oldu. Genelde zaten teknede var, neden o kadar masraf yapayım ki diye düşünürken şimdi ise maskeden, yeleğe kadar bana özel, bana ayarlı ekipmanım olmalı düşüncesindeyim. Piyangodan falan bir para vursada şak diye ekipmanlarımı düzebilsem…