Ağaç Mantarından Ayakkabı Üretmek: nat-2 Funghi Line
5 Ocak 2020Mantar Köklerinden Masa Lambası Yapmak İster Misiniz?
5 Ocak 2020Dünya kendini keşfetmeye devam ediyor. Aslında Dünya’nın bize vermiş olduğu hammaddeleri sağlıksız bir şekilde işleyip daha sağlıksız ürünler ortaya çıkartıyoruz ve sonra yaşadığımız hastalıkların suçunu bu ürettiğimiz materyallere atıyoruz. Bir nevi kendi vicdanımızı rahatlatıp daha kötü olmaya devam ediyoruz. Dünyanın çivisini çıkarmak çok kısa bir süremizi aldı ve çok kısa bir süre içinde de ciddi aydınlanmalar yaşadık. Fakat bu aydınlanmayı yaşamak için bazı konularda doymuş olmak gerekti. İşte kültür ve eğitim seviyesi yüksek bir ülke olan Finlandiya’da doğan ve mimarlık öğrencisi olan Aleksi Vesaluoma (Londra – Brunel Üniversitesi), mimarlık ofisi Astudio ile birlikte geliştirdiği Grown Structures adlı projesinde, miselyumun kullanımına dayalı bir mimari malzeme geliştirdi.
Mantarın genellikle yeraltında bulunan bölümü olan miselyum, ip ya da kök gibi gözüken hiflerin -mantarın besin maddelerini özütlemek için kullandığı uzun, dallanma gösteren ipliksi yapı- toplanmış biçimiyle oluşuyor (Wikipedia). Vesaluoma’nın mantarın kök kısmındaki miselyum ile türettiği filamentli biyo materyal de; sağlam, dayanıklı ve doğaya saygılı yapılar oluşturmaya olanak tanıyor. Miselyum, saman ve mukavva gibi organik atıklar yoluyla 2-4 hafta içinde yetiştirilebiliyor ve bu malzemeleri tutkal gibi bir arada tutabiliyor. Vesaluoma, projesindeki “mantar sosisleri”nde (pamuk bandajla yaptığı tüpler), karton ve miselyumu karıştıran bir teknik üzerinde çalışmış. Bu tüpler, dört hafta boyunca havalandırılan bir serada bırakıldıklarında katılaşıyorlar ve birbirine yapışıyorlar. İşin bir başka ilginç yanı da bu yapıların aynı zamanda “yenilebilir” olması.
Vesaluoma’ya göre sıklıkla, yeni sorunları çözmek için yeni ürünler yaratmayı düşünüyoruz, ancak işleri nasıl şekillendirdiğimizi yeniden düşünmeye odaklanmamız gerekiyor.
Grown Structures, Brunel Üniversitesi’nin başarılı projeleri öne çıkardığı Made in Brunel platformunda 15-18 Haziran tarihlerinde ilk kez sergilenmiş.
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.