Godaddy Alan Adı Transferi Nasıl Yapılır
1 Şubat 2016Ucuz SSL Sertifikası
2 Şubat 2016Suffagah’ta takılırken Reblog yapılacak çok güzel bir yazı buldum. Yazı yeni ebeveynler için büyük bir eğitim niteliğinde. Laf ebeliği yapmadan sizi yazıyla baş başa bırakıyorum.
Çocukların kendi bedenlerine yönelecek tehlikelerden kurtulabilmeleri ve korunabilmeleri için verilmesi gereken bir mahremiyet eğitimi vardır. Bu aynı zamanda ‘ utanma- haya’ duygusu olarak da isimlendirilir.
İki duygu durumu vardır ki bunların işleyişi çok enteresandır. Bunlardan biri utanma diğeri ‘mahcubiyet’tir. Bu iki his kişiliğin koruyucu kalkanıdır. Kişi toplum tarafından kınanan, sosyal yaşamda anormal bulunan davranışlardan, ‘utanma’ duygusu sayesinde kaçınarak sosyal yaşam düzeninin sürekliliğini sağlar.
Birçok anne-baba çocuğunun bir başkası tarafından taciz edilmesinden korkar; oysa bir o kadar korkulacak bir diğer davranış da kişinin kendi çocuğunun tacizcisi olmasıdır. Utanma duygusunu yitirmiş bir çocuk, tacizkar davranışlarda bulunmaktan rahatsızlık duymaz. İnternette birçok kişinin görmeye çekindiği resimlere ve görüntülere bakmak, utanma hissini kaybetmiş çocukların kolayca adım atacağı bir davranıştır.
Böyle durumlarda yetişkinler genellikle çocuğu cezalandırarak sorunu çözmeye çalışsa da bu oldukça yanlış bir yöntemdir. Zira çocuk cezalandırıldıkça, utanma duygusundan hızla uzaklaşır, kendisini cezalandırana duyduğu kin ve öfkeye sarılır, kötü hisleri daha da baskın hale gelir. Baskı, zorlama, ceza ve şiddet, problemi çözmek yerine daha da derinleştirir.
Bu durum ancak çocuğun duygu dünyasının yeniden canlandırılması, geçmiş yıllarda kapattığı duygularının yeniden açılması ve yetişkinin ona ‘değerlilik’ hissi kazandırmasıyla ortadan kalkar. Çocuk ne kadar utanç içeren davranışlar sergilese de yetişkin ona tebessümle bakmalı, sevgi göstermeli, onu olduğu haliyle kabul etmeli, çocuğun bütün olumsuz davranışlarına karşı mütebessim bir sabır içinde bıkmadan, tükenmeden şefkat göstermelidir ki çocuğun duygu dünyası uyanabilsin.
Mahcubiyet hissi de utanma duygusu gibi diğer duygulardan çok farklıdır. Mahcubiyet bireyin kendini büyük görmemesi, yücelik hissetmemesi, insan olmanın getirdiği ortak paydada kalabilmesi için oldukça özel bir histir. Kişi bu his sayesinde tevazu sahibi olur. Ancak mahcubiyet hissi de utanma hissi gibidir. Her insanda doğuştan var olan bu duygu, kişi mahcup edildikçe yok olmaya, görünürlüğünü kaybetmeye başlar. Mahcup edilen, mahcubiyet hissini yitirir.
1.’Bedenim Bana Aittir’ Bilinci
Bu bilincin oluşturulmasından ebeveynler sorumludur. Çocukların bedenleriyle ilgili tasarruflarda, onlardan onay almaları gerekir. Anne altını ıslatmış oğlunun-kızının pantolonunu öfkeyle çıkartmamalı, çocuğun onurunu kırmamalı, aksine sabırlı davranmalıdır. Çocuğun vücuduna bir şey yapacağında ondan izin alınması gerektiğini gösterircesine, ‘Altını ıslatmışsın, değiştireyim istersen’ tavrıyla yaklaşmalıdır.
2.’İzin Verirsem Dokunabilirsin’ Bilinci
Ebeveynler, çocuklarının auralarının oluştuğu 4-5 yaşından sonra onları öperken, ‘seni öpebilir miyim?’diye müsaade istemelidirler. Bu davranış, ‘bedenim bana aittir’ bilincinin oluşmasında oldukça etkilidir.
3.’Dokunulması Yasak Olan Yerlerim’ Refleksi
Çocuklar 4 yaşından itibaren, vücutlarının belli bölgelerine temas edilmesinden rahatsız olmaya başlamalıdır. Çocuk, eş dost ve akraba tarafından cinsel organına dokunularak, öpülerek, vurularak sevilmemelidir. Bu tür davranışların, çocukta oluşturulmaya çalışılan ‘dokunulması yasak yerlerim’ refleksine önemli ölçüde zarar vereceği unutulmamalıdır.
4. Fiziksel Baskıya Direnme Gücü
Küçük yaşlardaki çocuklar kendi güçsüzlüklerini ve çaresizliklerini, büyüklerin gücünü keşfettikçe anlar. Ebeveyn, oğlunu-kızını severken büyük ve orantısız güç gösterilerinden dikkatle sakınmalıdırlar. Aksine, kendisine karşı herhangi bir güç gösterisinde bulunulduğunda direnme ve karşılık vermenin işe yarayacağı bilincini edindirmelidir. Bunun için de çocuğun kaçma becerisini geliştirecek saklambaç, mendil kapmaca, yakalamaca, ebelemece, köşe kapmaca gibi oyunlar oynanabilir. Bu oyunlar çocuğa belli beceriler kazandıracaktır.
5.’Vücudum Görünmemeli’ Hissi
Özellikle 4 yaşından itibaren çocuk,ev içinde veya ev dışında çırılçıplak bulunmamalı, giysilerini kendisinin giyip çıkarmasına izin verilmelidir. Böylece, kendi çıplaklığına karşıbilinçsizce bir alışkanlık kazanır ve buna bağlı olarak refleks geliştirir. Başkalarının yanında kendini çıplak görmeye alışkın olmayan çocuk, giysilerinin birileri tarafından çıkarılmasından büyük rahatsızlık duyar.
6.’Banyoda Çıplak Olunmamalı’ Bilinci
4 yaşından sonra ebeveyn de tamamen çıplak halde çocukla aynı anda banyoda bulunmamalı ve birlikte yıkanmamalıdır. Ayrıca, çocuklar 4 yaşından itibaren banyo yaparken üzerlerinde külot bulunmalıdır. Böylece çocuklar, genital bölgelerinin görülmemesi gerektiğini pratikte uygulayarak da öğrenir. Çocuğun, özellikle 7 yaşından sonra da genital bölgelerinin her ne sebeple olursa olsun bir başkası tarafından görülmemesi gerekir.
7.’Tuvalette Benden Başkası Olmamalı’ Bilinci
Her ne sebeple olursa olsun, 4 yaşına girmiş bir çocuğa tuvaletin özel bir mekan olduğu, tuvalet ihtiyacı gideren birinin başkaları tarafından görülmesinin doğru olmayacağı öğretilmelidir.
Çocuğun tuvalette, birileriyle beraber bulunması, kendisi için ileride hayati önem taşıyan temel daranış refleksinin gelişmesini engeller. Çocuk genital bölgelerinin görülmesinden rahatsız olmamaya, kendisini tuvaletteyken gören birine karşı tepki vermemeye asla alışmamalıdır.
8.’Soyunma ve Giyinmede Yalnızlık’ İlkesi
Çocuk, kendi bedenini izleyen birinden rahatsız olmalıdır. Kötü bakışlara anne-babalar engel olamaz, ama çocuklarına refleks kazandırarak onların bunun üstesinden gelmesini sağlayabilirler. ‘ soyunma ve giyinmede yalnızlık’ ilkesini kazandırmak için 4 yaşından itibaren çocuklar ortalık yerde çıplak halde dolaşmamayı öğrenmelidir.
9.’İzin Verirsem Kabul Edilirsin’ İlkesi
Anne için çocuk ne kadar büyürse büyüsün, çocuktur. O yüzden ebeveynler, oğlunun-kızının odasına girerken, ondan izin alınması gerektiğini düşünmeyebilir. Ancak, 4 yaşından itibaren, ‘izin verirsem kabul edilirsin’ ilkesi adım adım hayata geçirilmelidir. 7 yaşından sonra artık çocuktan izin almadan onun özel dünyasına adım atılmaması gerekir.
10.Akraba-Çevre Farkındalığı
Bir çocuğun çevresinde kendisi için tehlike olabilecek kişileri kavrayabilmesi –bir başka deyişle sosyal tehlikenin farkına varabilmesi- en erken 7-9 yaş döneminde başlar. Hatta bir çocuk, yetişkinlerin oluşturabileceği tehlikenin büyüklüğünü ancak 14-15 yaşlarında ya da ergenlik döneminde kavrayabilir. Çocuğun kendi amcası dışındaki yetişkinlere ‘amca’diye hitap etmesi değil, o kişinin yanına ‘amca’ kelimesi kullanılması tarif edilmelidir. Örneğin, ‘ bakkal amca’ veya ‘ bakkal abi’ ya da ‘Ahmet amca’ gibi..
Bunun yanı sıra çocuğun kendi amcasına ise sadece ‘amca’ diye hitap etmesi, bu iki yetişkinin çocuk dünyasındaki algısını değiştirecktir.
11.’Biz’ Bilincini Geliştirme
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki zarara uğratılmış çocukların tamamına yakını, yetişkinlere güvendiği için suistimale uğruyor. Çocuğun daha ilk yaşlarından itibaren, ‘biz’ sınırı içindeki bu kişilerle (baba, anne, amca, dayı) iletişimi özellikle arttıracak imkanlar aranmalıdır. Dayı ile görüşmeye özel önem verilmeli, amcayı ziyaret büyük önem taşımalıdır. Çocuğun dede ve ninesiyle olan ilişkisi asla zayıflatılmamalıdır. Bu kişilerle küçük aile kavgaları nedeniyle aile bağları asla zedelenmemelidir. Bu kişilerin çocuk terbiyesinde emniyet sigortası rolü üstlendiği asla unutulmamalıdır.
Bununla birlikte kardeşler 7 yaşından itibaren ayrı odalara geçmelidir. Kız ve erkek çocuklar aynı odada en çok 7 yaşına kadar kalabilirler.
Kaynak: Adem Güneş / Mahremiyet Eğitimi
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.