Mevzular Açık Mikrofon: Barış Atay Hakkında
14 Ocak 2023İzledim: Şahları da Vururlar – Ortaoyuncular
2 Şubat 2023Sosyal Medyada sürekli 3. sezonunun reklamını gördüğüm diziye başlayıp ilk sezonunu bitirmiş bulunmaktayım. Prime Video’nun az ama öz yaptığı işleri seviyorum. Netflix gibi tüm tuşlara basmak niyetiyle Tiktok videoları gibi diziler çıkarmasına karşılık Prime Video’yu daha kaliteli ve butik buluyorum. Evet Prime yalakalığı yaptığıma göre de artık dizi hakkında konuşmaya başlayabiliriz. Dizinin konusundan önce matematiği hakkında kısa bir özet geçeyim ardından zaten eleştiriler ve yorumlar yaparak dizinin konusunu anlatacağım; Jack Ryan adında eski ordu mensubu yeni CIA memuru bir abimiz var ve bu abimizin başından geçen klişe olayları bize gerilimi, heyecanı ve aksiyonu dozajında ayarlayarak enjekte ediyorlar. Yani şunu demek istiyorum; dizide her bölüm empati kurup diziye bağlanmamızı sağlayacak kadar dram, diziyi izlerken sıkılmamamızı sağlayacak kadar heyecan ve dizinin diğer bölümünde ne olacak acaba diye merak etmemizi sağlayacak kadar da gizem kullanılıyor ve her şey dozajında. Aksiyon ve gizem dizileri izlemeyi sevdiğim için benim çok hoşuma gitti diyebilirim.
Bonus: Dizide sürekli Türkiye’yi ilgilendiren konular görüyoruz.
Jack Ryan Dizisinde Neler Göreceğiz?
Jack Ryan dizisinin 1. sezonu Ortadoğu’nun günümüzde ki düştüğü durumdan esinlenerek ince ince işlenmiş. Ortadoğu’daki olayları ele aldığı için teröristler, teröristlerin etkilediği halkların göçleri, ortaya çıkan kaosta kaçakçıların görevleri ve dünya barışını sağlayan emperyalist devletlerin kahramanlıklarını bize sunuyor. Dizideki olayların başlangıç noktası Jack’in terörist bir gruba akan paranın takibini yapması oluyor. – Burada biraz idealist olarak sormak istiyorum; tamam böyle bir finansörlük var, peki bunu finanse eden kim ve ne istiyor? – Bu para takibi sonucunda olaylar çorap söküğü gibi açılıyor, olgunlaşıyor ve gelişiyor. En sonunda ise kahraman Amerika Ortadoğu’daki bir terörist yapılanmayı daha ifşa ederek yok etmiş sayılıyor. Teşekkürler ABD…
İstihbarat Servisleri
Suriye’deki iç savaştan etkilenen vatandaşların, ülkelerini terk ederek sığınmak amacıyla Avrupa’ya gitmek için Türkiye’deki mülteci kamplarına gelişlerini ve Avrupa yolculuğu mücadelelerine de ucundan tanık oluyoruz. Burada asıl önemli konu ise mültecilerin vermiş olduğu mücadeleden daha çok bu kampların istihbarat servisleri tarafından nasıl kolonize edildiği ve açık büfe olarak görüldüğü ile alakalı olmasıydı. Bu görüldüğü üzere saklanan bir konu değil, devletlerinde kabul ettiği bir durum. Ayrıca son yıllarda Amerika ve İngiltere kahramanlığında vurmalı, patlamalı bol aksiyonlu ajanların gizli gizli çok önemli tesislere sızıp orada faaliyetler yarattığı dizi ve filmlerin geride kalarak gerçek istihbarat çalışmalarını izlediğimiz yapımları görmekten mutluluk duymaya başladım. İşte gördüğünüz gibi istihbarat aynen böyle insanlarla konuşularak elde ediliyor. Aynı sizin sevgilinizi sosyal medyada stalklaması gibi istihbarat servisleride sizi kendi halkınız içinde ya da paydaşlarınızla stalklıyor. Neyse bu konu ile alakalı son olarak ülkemiz sınırları içinde insani yardım adı altında örgütlenen bir çok istihbarat servisi olması beni endişelendirse de ülkemizin istihbarat ağının gücü beni teselli ediyor. Hatta geçenlerde okuduğum haber üzerine MOSSAD’ı kukla ettiğimizi öğrendim ve MİT ile tekrardan gurur duydum.
Göçmen ve İnsan Kaçakçılığı
Göçmenler ve kaçakçılık konusunda dizinin çokça abarttığını düşünüyorum fakat malum bu bir dizi ve görsel şölen sunması gerektiği için bu tarz baharatlar kullanarak yemeği lezzetlendirmek zorundalar. Fakat haberlerden, sosyal medyadan ve aldığımız kulaktan dolma bilgilerle bu işlerin hiç böyle olmadığını görüyoruz. Mesela insan ticareti ve fuhuştan bahsetmek gerekirse bu kadar lüks, zevkli bir mimariye sahip kaç tane – tabiri caiz ise – pezevenk vardır merak ediyorum? Dizi senaristleri sanırım Türkiye’de ki fuhuş yuvalarını Amerika’daki striptiz kulüpleri gibi hayal ediyorlar. Hayır, dizide geçen kişilerin seviyesindeki insanlar ve bu işler ülkemizde bu kadar cafcaflı ve gösterişli olmuyor. Baskınları haberlerde görüyorsunuz. Gri pijama ile basılan eskortlar, yıkık dökük evlerden ya da apartlardan yakalanarak emniyet merkezlerine götürülüyor. Göçmen Kaçakçılığı içinde yine görüyoruz ki diziden uzak daha basit ve kolay yöntemler işleniyor. Çünkü bu kadar kalabalık bir organizasyon Türkiye gibi bir ülkede çok dikkat çeker bu bir, ikincisi ise eli keleşli bu insanlar asker ve polisin karşısına çıktığı zaman potansiyel hedef oldukları için, bu insanlar asla silah kullanmaz. Hele kumsalları kamyon kamyon doldurup insan panayırına çevirmek… Bunlar hayal. Senarist arkadaşlar Ortadoğu’daki terör kampları ile modern Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sosyal hayatını birbirine karıştırıyor sanırsam.
Jack Ryan 1. Sezon Fotoğraf Galerisi
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.