Alıntı: Thomas More – Ütopya (Mülkiyetin Eşit Dağıtımı)
12 Kasım 2023İzledim: Otomatik Portakal Tiyatro Oyunu
10 Aralık 20233 Aralık pazartesi günü kız arkadaşımla mükemmel bir plan yaptık. öğle vakti Ölümlü Dünya 2’yi izleyip, akşam ise Otomatik Portakal tiyatro oyununu izleyecektik. Hani bu bizim için mükemmel bir plan. Bir yanda ilk filmini çok beğendiğim arka planında işlerine hayran kaldığım insanların filmi var, diğer yanda ise çocukluğumdan beri hakim olduğum underground bir kültürün temsilcilerinin artık bu kültürü sanatın her alanına sokmuş olmalarının verdiği gururla izleyeceğim çok sevdiğim rapçiler var. Yalan olmasın 1-1 buçuk ay önceden planladığımız bir buluşmaydı bu, o zamana kadar heyecanla ve merakla bekledim. Peki o gün geldiğinde ne oldu? Gerçekten ne oldu hatırlamıyorum ama o gün gece eve dönerken aklımda sadece “Serbest babasını s**ermiydi acaba” diye bir düşünce vardı. Az evvel kız arkadaşıma da blog yazı planımdan bahsettim dedim ki; Ölümlü Dünya 2, Otomatik Portkal ve küfür hakkında yazacağım. Cevabı ise çok manidar; “AKLIMIZDA BAŞKA BİŞİ KALMAMIŞTIR ÇÜNKÜ…”
Şimdi Biz Neyin Geyiğini Yapacağız?
Tembelliğimden ne Ölümlü Dünya ne de Cinayet Süsü ile alakalı blog yazmamışım. Ama yazsam muhtemelen şunu kesinlikle belirtirdim. Ölümlü Dünya filmini yanlış hatırlamıyorsam ilk Netflix’te izledim. Aşırı beğendim. Çevremdeki insanlara izletmeye başladım. Hani film kültürü sadece Recep İvedik olan insanlar bile filmden belirli replikler alıp, belirli anlatılar yapıyordu. Mesela Feyyaz Yiğit’in sorgu sahnesinde şiddeti anlattığı bölüm, babasının cinsel uzvunu kutu kolaya benzettiği bölüm (kaldı ki internette bu konu hakkında tartışmalar bile çıkmıştı. 330ML’mi falan diye) Ya da Serbest’in dayak yediği sahneden sonrası gibi gibi uzatılır yani. Daha ilk izlediğimde aklımda kalan ve geyiğini yapacağım onlarca sahne vardı ama bu filmde beklentimi karşılayacak tek tük sahne var.
Ben Doyamadım Yavan Kaldı
Nasıl anlatsam Feyyaz Yiğit’in çok güzel absürt bir durum komedisi var. Mesela ilk filmde sorgu sahnesinde Atakan bu bana etki etmedi biraz daha içeyim mi diyor. Bakın bu komik değil. Ama bu model insan bizim içimizde ve her yerde var. Bu insanın başına gelen şeyler bize kahkaha attırmıyor ama bizi izlerken içine alıp eğlendiriyor ve filmden sonra geyik yapmamızı sağlıyor. Mesela Mermer Merve diye şarkı söyleyerek kasa açmaya çalıştıkları sahne. Aşırı saçma ve bayat bir sahne ama evet hayatımızın içinde olan absürt durum komedisi bu işte. Böyle şeyleri hep yaşarız. Yaşarken streslenir, vucut dengemizi kaybederiz ama sonra her şey bitip arkadaşlarımızla başbaşa kaldığımızda bunun geyiğini yapıyoruz. İşte Feyyaz Yiğit’in ve bu ekibin başarılı olduğu ve kitlesinin sevdiği komedi türü bunu içeriyordu. Fakat bu film… Bilemedim çok yavan kalmış.
Bir Filmi Efsane Yapan Nedir?
Birde bahsetmek istediğim bir şeyde küfür. Abi gerçekten çok küfürlü ya. Düşünüyorum da hani bende çok küfür eden bir insanım. Benden de çok küfür ediyorlar ya. Bazen öyle bir an olur ki kendi kendime şöyle derim; “lan ne kadar iğrenç adamsın şu ettiğin küfürlere bak.” sonra kendimi biraz baskılar daha az küfür etmeye çalışırım. Ya da çevremdeki insanlar küfür etmiyorda ben ediyorsam biraz kendimden utanırım. Bunun ahlaki bir seviyesi, bir boyutu var. Fakat bu filmde onu görmedim. Filmden sonra gerçekten aklımda bir kaç soru vardı ve bunların bir tanesi hariç hepsi küfür ile alakalıydı. Küfür ile alakalı olmayan soru ise bir filmi efsane yapan mesela Pardon filmi, Ölümlü Dünya’nın ilk filmi vb. filmler bir efsanedir diye düşünüyorum o şekilde filmleri efsane yapan tam olarak nedir? Bu arada bahsettiğim bu küfürler izleyenleri güldürmek için değil, film küfürle güldürmüyor. Bazı sahnelerde, evet o sahneye tam öyle bir küfürde konulmalıymış zaten diyorsunuz ama bazı sahneler ise bana çok geldi. Yani diyeceğim o ki gerçekten bir filmi efsane yapan şey tam olarak nedir? Ölümlü Dünya 2 ekibinin yapmış olduğu PR çalışması mı?
Yiğidi Öldür Hakkını Yeme
Hadi yazıyı biraz daha uzatayım çünkü tam yazıyı bitirirken aklıma Doğu Demirkol’un sahneleri geldi. Bence en efsane sahnelerdi. En keyif alarak izlediğim sahnelerdi. Bahsetmek istediğim komedi buydu. Tamamen duruma odaklı. Hani adam kaçırılmış, teşkilata ürememe sözü veren bir aile tarafından alıkonuluyor, aile ise Mermer ailesine hayran ve Zaferi rehin tuttukları için aşırı mutlular. Sonra diyaloglar gelişiyor falan çok ucuza alıkoyuyorsunuz falan diye akıl veriyor Serhan. Yav işte bunlar saçma ama böyle bir şey yaşanır. Türkiye’de olur bu. Bu yüzden komik işte…
Bonus: Dündar DİNÇ! çok iyi bir espri değil mi? Hayatımda dinlediğim en iyi seçim şarkısı. Sözleri çok manalı yerine göre bilezik gibi geçiririm bile anlaşılabilir.
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.