
Bir Hafta Sonu Kahvaltısı
16 Şubat 2022
Harp Malulü Gazilere Saldıran Bir Sapık Yakalandı
27 Şubat 2022Salam dostlar… Gözleri pırıl pırıl parlayan, gülüşüyle karları eriten tatlı mı tatlı, ay yüzlü bir kızın neşeli sesiyle “salam dostlar” demesiyle başlayan birkaç Vlog denk geldi geçen günlerde. Asif diye bir arkadaşı var. Sevinç 9 yaşında, Asif ise 7 yaşında. Oyun oynarken bir gülüşmeleri var görseniz moraliniz bozukken ruhunuzu güldürür. Öyle tatlılar. Ama videoların ufak tefek detayları var ki insan diyor; hayırdır bu nedir böyle?
Sonra profile girip baktım da Sevinj.Stories isimli bir instagram hesabı, eğer 1992 yılında telefon ve instagram olsaydı, Hocalı’da böyle bir Vlog izleyecektik düşüncesiyle oluşturulmuş bir projeymiş. Sevinç’in her gün Hocalı’daki yaşamı, ailesini ve orada olanları anlattığı İnstagram hesabıymış. Bunu öğrendiğimden gözlerim doldu. Hani o kadar hayat dolu ki Sevinç, ona çok kanım ısındı, çok sevdim onu, yeğenim Hazan İpek gibi aynı. Ama işte olacakları bildiği için insan, Sevincin başına gelecekleri bildiğim için her video sonunda, videoyu izlerken doldurduğum enerji düşüyor birden.
Videolarda basit ama yürek burkan çok fazla detay var. O detayları fark ettiğimde kendimi tutamıyorum. Psikolojik bir rahatsızlık mı bilmiyorum ama o detayların nedenleri ve Vlogların sonu aklıma geldikçe gözlerim doluyor. Mesela Vlogların ilk başlarında Sevinç’in büyükannesi güzel güzel yemekler yapıyor, Asif bu yemekleri çok seviyor ama günler geçtikçe yemeklerin kalitesi düşüyor ve Sevinç buna tepki gösteriyor? İşte bu yemeklerin kalitesinin düşmesinin nedenleri aklıma geldikçe gözlerim doluyor. Bir Vlog’ta ise Sevinç ev eşyalarını anlatıyor, televizyon, radyo, telefon hakkında eskisi gibi olmadığını söylüyor. Neden eskisi gibi olmadığını düşününce o Sevinç’in yaydığı tüm enerji tüylerimi diken diken ediyor.
26 Şubat günü geldiğinde, Sevinç’in paylaşacağı Vlog hesabı beni çok derinden etkileyecek buna eminim. Sadece beni de değil, her paylaşımın altında herkes bunu söylüyor. Maalesef olacakları biliyoruz. Keşke olmasalardı diyoruz ama oldu. 26 Şubat 1992 günü, Hocalı’da çoğu sivillerden oluşan silahsız, kadın, çocuk 613 Azeri Türkü Ermeni askerleri tarafından canice ve insanlık dışı muamelelerle katledildi. Bunu biz biliyoruz, Azeri kardeşlerimiz biliyor. Fakat dünya bilmiyor. Dünya Ermeni localarının finanse ettiği siyasi figürlerin desteği ile yanlış bir tarihi kabul ediyor ve destekliyor. Buna karşı biz de elimizden geldiği kadar bu tarihî gerçekleri anlatmalı ve duyurmalıyız. 26 Şubat’ta kaybettiğimiz Sevinçler ve Asifler için bunu yapmalıyız. Çevremizdekilere ve elimizden gelen her yerde paylaşırsak en azından çorbada bizim de tuzumuz olacaktır.
Sevinç’in neşesi ve enerjisiyle helelik dostlar…
Sevinç Fotoğraf Galerisi
Sevinj.Stories projesine benzer iki proje daha paylaşmıştım ilginizi çekerse o yazılarada bakabilirsiniz;
Savaş Yaşayan Bir Çocuğun Odasına Misafir Olmak “Enter The Room”
Bu oyun sizi savaş bölgesinde yaşayan bir çocuğun odasına götürüyor ve dört yıl boyunca odadaki değişimleri ve savaşın çocukları nasıl etkilediğini gözlemliyorsunuz. Red Cross (Kızılhaç), artırılmış gerçekliği kullanan “Enter the room” izleyiciyi savaş bölgesindeki bir çocuğun odasına götürüyor. Yazının devamı için başlıya tıklayın.
Savaş Mağduru Bir Robotun Hikayesi
Savaş, herkes için bir travma elbette ama özellikle çocuklar üzerinde hayat boyu sürecek etkiler bırakabiliyor. Çocuklar için bu kadar acı deneyimlerle başa çıkmanın yolları karmaşık savunma mekanizmaları geliştirmekten geçiyor. Savaş mağduru çocuklar konusunda çalışan yardım kuruluşu War Child UK de bu savunma mekanizmalarını etkileyici ve iç burkan bir filmle ele alıyor ve şu soruyu soruyor: Bir robot savaşla nasıl başa çıkar? Yazının devamı için başlıya tıklayın.
Serkan Dinç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
1 Comment
Bence bu tür olaylar hep devam edecektir. Çünkü dayanışmaları çoktur ama cesaretleri yoktur ve yaklaşık 12 asır böyle geçmiştir.