Carlos The Jackal Film’i Hakkında

Carlos, Venezuela’da doğmuş, marksist-leninist bir ailenin oğlu olarak büyümüş, uzun bir dönem Marksist Gençlik örgütlenmelerinin içinde yer almış, 1975 yılında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) kamplarında eğitilerek İsrail’e karşı savaşmaya başlamış olan Ilich Ramirez Sanchez‘in hayatındaki belirli bir dönemi ve o dönemde gerçekleştirdiği eylemleri anlatıyor. Bu eylemlerden en önemlisi ise OPEC baskını. Viyana’daki OPEC toplantısında, aralarında 10 petrol bakanının da bulunduğu 70 kişiyi rehin alması ve olay sonrası rehineleri Cezayir’e kaçırması filmdeki en önemli tarihi yanılsama diyebiliriz. İnternete ilk düştüğü zaman izlediğim bu film Terörizm ve Terörist algımı ciddi anlamda etkilemiş ve bakış açımı değiştirmişti.

Arkadaşlarımızla, dost meclislerinde yaptığımız konuşmalarda konu teröre geldiğinde mutlaka bu filmi referans göstererek verdiğim örnekler ve yaşanan terör olayları hakkında bir tümevarım gerçekleştirmişimdir. Neden ve sonuç ilişkileri her zaman gözümüzün önünde olduğu halde pek dikkate almayıp sadece terörün bize sağlamak istediği korkuya yenik düşeriz. İşte bu film terörün bizi nasıl ve neden korkutmak istediğini anlatıyor. Ilich Ramirez Sanchez isimli adamın Carlos lakabını aldıktan sonra tüm dünyada Çakal Carlos olarak tanınmasını ve terör faaliyetlerinin nasıl ilmek ilmek dokunduğunu görüyoruz.

Terör Nedir?

Ferhat Ünlü’nün İlahi Kripto isimli kitabından konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm için bir alıntı yapmak istedim. Carlos Filmini izlediğimiz zaman bu alıntının ne kadar da doğru olduğunu görüyoruz. Ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda, kendi elleriyle yapamayacağı eylemleri yaptırmak için kullandığı paralı askerler. Yani Teröristler! Soğuk savaşın olduğu ve bilişim ağının bu kadar gelişmemiş olduğu dönemlerde meydanların sahibi olan teröristler filmde de gördüğümüz gibi ülkeler tarafından finansal ve lojistik olarak hep desteklenmiş. Mutlaka ülkenin çıkarları doğrultusunda bir gün bir suikast, bir gün bir bombalı eylem gerçekleştirilmiş olup amaç her zaman insanların kalbine korku ve kaos yerleşmesini sağlamak olmuş. Zaten Ilich Ramirez Sanchez’de, Türk yetkililer ile yaptığı konuşmalardan ortaya çıkmış Söz Çakal Carlos‘ta isimli kitabında terörün ne olduğunu bu şekilde anlatıyor. Üstelik Terör terimini icat eden Fransız’ların, Çakal Carlos gibi bir terörist ile bu kadar çok uğraşıyor olması kaderin onlara karşı oynadığı bir oyun olabilir.

Gerçek Hayat Değil, Sadece Kurgu

Carlos The Jackal filmi başlangıcından bir uyarı ile başlıyor. Hâlâ soruşturması devam eden ve aydınlatılmayan olaylar olduğu için filmdeki birçok olay kurgudan ibaret. Hatta Söz Çakal Carlos’ta kitabını okduğumuzda, Ilich Ramirez Sanchez’in film hakkındaki yorumlarını ve açıklamalarını okuduğumuzda filmin ne kadar da gerçekten uzak olduğunu görüyoruz. Hatta bu film yüzünden OPEC baskınını çok uzun bir zaman Saddam Hüseyin’in yaptırdığını sanırken Söz Çakal Carlos kitabında Ilich Ramirez Sanchez OPEC baskınının azmettiricisi olarak Kaddefi’yi gösteriyor. Bu ve benzer yanılgılara düşmemek için bu yapımı bir belgesel değil, basit bir kurgu gözüyle izlemenizi tavsiye ederim.

Carlos Film ve Dizisi Farklı Mı?

Film tek bölümden oluşacaktı ve sadece 1994 yılında gerçekleştirilen terör eylemini kapsayacaktı fakat yönetmenin Carlos’un hayatının bununla sınırlı kalamayacağını anlayınca daha detaylı bir film yapmaya karar verdi. 2 saate sığdıramayınca da 3 farklı bölüme ayırdı. Carlos’un eylem yılları ve hayatında yaşadığı politik olayları tek tek inceleyerek 5,5 saatlik harika bir dizi ortaya çıkarmış oldu. Yani film aslında dizinin kısaltılmış halidir. Çoğu yeri kesilip tekrar kurgulandıktan sonra film haline getirilmiş. Hangisini izlemenizi tavsiye edeceğimi sorarsanız zamanınız varsa diziyi izlemenizi tavsiye ederim. Ayrıca ufak bir detayda vermek istiyorum Carlos’un lakabı “çakal” olmasına rağmen dizinin üç bölümünde de çakal ismi geçmiyor. Sadece filmin sonunda Hasan et-Turabi tarafından kendisine Gölge lakabı uygun görüldüğü söyleniyor. Filmin çekimleri 7 farklı ülkede, 200 farklı mekânda 92 günde gerçekleştiği detayını da vereyim.

Son söz olarak da filmin sonunda insan şunu söylüyor; yanı başımızda Suriye’de, Irak’ta, İran’da Avrupa’da ne olaylar yaşanmış… Bunlara rağmen ülkemizin sözü hiç edilmiyor. Sizce bu neden olabilir?

Carlos The Jackal Galeri