İzledim: The Offer “Baba filmi nasıl çekildi?”

The Godfather filmini seviyor musunuz? Sanırım sevmeyen yoktur. İşte bu filmin yapım sürecini anlatan The Offer dizisini izledim ve bitirdim. Son bölümü izledikten sonrada kendime şunu sordum; “Ben neden bu diziyi daha önce izlemedim?” Eğer The Godfather filmine nötrseniz ya da beğenmemişseniz diziye bakmanızada gerek yok ama filmi beğenmişseniz bu diziyide mutlaka izlemeniz gerekir. Hatta iş takvimime göre yarın The Godfather serisini tekrardan izlemeye başlayacağım. Çünkü dizinin oluşturduğu altyapı ile izlemek daha keyifli olacaktır diye düşünüyorum.

Dizi Albert S. Ruddy’nin gözünden yaşananları bize anlatıyor. Oyuncu seçimleri, oyunculuklar bence mükemmel. Özellikle Charles Bluhdorn karakteri favorim. Böyle bir oyunculuk, çatlaklık düzeyi, mimikler olamaz. Adam harika. Yav bir insana gülmek bu kadar mı yakışır? Şeytani seviyede mimikleri var. Eğer şeytanlı bir film çekeceksem (Lucifer gibi) bu adamı mutlaka başrol düşünürüm. İzlerken acayip eğlendim.

Dizi aslında sadece The Godfather filminin çekim sürecini anlatmıyor. Hollywood’daki yapımcıların film çekme süreçlerini, dönemin siyasi güçlerini, mafyanın etkisinide bize anlatıyor. Hatta bazı sahnelerde aklımda Godfather Of Harlem dizisindeki sahneler canlandı. Çünkü bu dizide de zenci kardeşlerimiz İtalyan Mafyası ile sürekli uğraşıp duruyordu. Hatta Bumpy Johnson abimizin bir numaralı başbelası İtal Mafyasından Chin lakabıyla da anılan ünlü mafya babası Vincent Louis Gigante’ydi.

Ruddy’nin sekreteri Bettye’de mükemmel bir karakterdi. Gerçek hayatta da böyle insanlar var. Bu yüzden bu karakterin çok abartıldığını düşünmüyorum. Bu insanlara gerçekten hayranım. Suit dizisinde Donna’da çok güçlü bir karakterdi. O’na da hayranlığımı tartışmaya açmam. Ruddy’nin sevgilisi gerçekten çok güzel bir karısınız hanımefendi dedirten cinsten. Sadece güzellikte değil. Ahhh kadın gerçekten çok iyiydi. İdeal bir ilişki nasıl olmalı derseniz, aynen öyle olmalı derdim ama Ruddy çok pislik yaptı. O kadına haksızlık etti. En azından şunu diyebilirdi; “işim ile ilgili benim özel alanıma girme.” Halbuki kadın ne kadar istekli ve anlayışlıydı. Bir kere iletişimleri harikaydı. Çok kıskandım.

Barry Lapidus diye bir adam vardı. 9. bölümde şerefsiz gözüme girdi ama o an’a kadar… Neyse küfür etmeyeceğim. Ama tam bir şerefsiz. Gerçek hayatta da bu kadar şerefsiz mi merak ediyorum! Dizi ilk 2-3 bölüm pek sarmadı ama 3. bölümden sonra iyice içine çekti. Dizide yaşanan olayların gerçek olduğunu bildiğiniz için karakterlerin sevinciyle sevindim, üzüntüsüyle hüzünlendim. Bu yüzden diziyi çok sevdim. Benim klasiklerimden biri olacak. Ve spoiler vermek istiyorum. Dizinin sonunda Baba filmini çekiyorlar. Hatta Oscar’lar falan kazanıyorlar.

The Offer Fotoğraf Galerisi